bu gece, güzel bir şeyler anlat bana
içinde deniz
üstünde mavi bir gökyüzü olan
sen susunca meselâ
kuşlar konsun sol omzuma
sonra, şehre beyaz yağmurlar yağsın
dalları iki yandan kıran
kırkayaklar
gibiydi zaman
kırka kırk düğüm atan bencil cümleler
ifşalanmıştı
Yüzümün bir yarısını kaybettikten sonra
Mavi tanrıları da çok
bağışladım
Karnımda yanan buz kırıntıları
Çatlayan rüzgarlara teslim olurken
İki yıldır at gözlüğü takıyorum
Şair olma ihtimalim sıfır
Yorgunum ve derisine şiir süren
bir yarayı
kendi kabuğuna
Bu kara kış çabucak geçsin diye
bir cümlenin tam
ortasından
geçen bir nehirde durdum
Her nedense, kalbine binlerce
sözü iliklerine kadar açmışken
ağacın gövdesine balyozla
vuran gölgeler de
koruya inmedi
Rüyamda mutsuz uçurtmalar gördüm
Bir kardelen bana kırılan
şeylerden
bahsediyordu
Çok denedim yeryüzü yutmayı
gökyüzünden sonra
Islak bir bedenle sevişince
İspirtodan bir yudum
almadan da
her acıda kolumu büken rüzgar
dünün incelen yarası
değil midir oysa
ben ki, bir usturayı kalbime sapladım
sonrasında avuçlarımdaki
Sen şimdi o yolu tek başına lacivert çizgiler olmadan da geçersin
Hiçbir mevsimde
turuncu yağmur olmadığı gibi
Benimde mavi rüzgarlarım
yok bu şehirde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!