Gökyüzünün kızıllığını yarar şimşekler,
Vurur yağmurun buğusu camlara.
İşler her bir zerreye toprak kokusu,
Ne çok şey andırır yağmurlar.
Sebepsiz açılmaz hiçbir el göğe.
Başlar beyhude serilmez ümitle seccadeye.
Gönüllere hükmeden bir Yaradan aşkı olmasa,
İnler mi kamışından koparılmış ney,her nefeste.
ŞEREF’İYLE UĞURLANDI KUTLU KENTE!
Titredi vücudu,üşüdü bedeni her dakikada.
Acı acı geri çekildi kan damarlarında ,
Sonsuz tünedi uyku göz kapaklarına,
Menekşelerin moru çöktü usulca alnına,
Seversin…
Baştan aşağı, sırılsıklam…
Kelimelerinden tut, kızgın anlarına kadar.
Saçının telinden tut, parmak uçlarına kadar.
Arabasından seni izlerken gülüşünü,
Başının omzundaki duruşunu seversin.
Hangi kelime anlatır sol yanımdaki duyguyu,
Hangi kelamın kifayeti anlatmaya yeter halimi.
Bir hasret ki içimde, söner Kerem ile Aslınınki…
Gözlerinin elası neredeydi bunca yıldır Sevgili?
Bugün günlerden Cuma, ben yine çok özledim seni.
Kadınlar var.
Uğruna şiir yazılan değil,
Şiir yazan kadınlar...
Bu gece Ağustosun 21’i.
Notası sarhoş şarkıları sürdüm dilime.
Ruhumun rimeli akmış arsız kadınları,
Taş sokaklarda raks etmekte.
Dilenci bir sokak çocuğu büyürken gözlerimde,
Pamuk helva kokusu gelir zihnimin bir köşesine.
Yaşamak... Bir karıncanın taşıdığı ayçiçeğinde,
emek gibi…
Alabildiğine yarışmak rüzgarla,
ipi tutsak bir uçurtma gibi…
Şimali aramak boynun tutulana dek
sonsuz gökyüzünde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!