Kendimi yatak odasına kapattım.
Görünürde yaptığım davranış böyle özetlenebilirdi,oysa o anda kendimi en yakınımdaki insana ve belkide hayata kapattım.
Durduğum yer tam anlamıyla bir uçurumun kenarıydı yada bir cinnet anıydı ve ben beni delirten bu duyguyu kelimelere bölüp parçalamak istiyordum.
Yatağın üzerine oturup derin,derin nefes almaya başladım,kendimi kapattığım iki odalı evimizin tek kapısının ardında yüzleşmekten yorulduğum o kadar çok saçmalık vardı ki o anda hepsiyle baş edecek gücü bulamıyordum kendimde.
Keşke dedim kendi kendime bedenimden büyük bir keşke.
Şimdi nasıl kelimelere dökerim bilmiyorum ama ben yatağın karşısındaki aynaya
yansıyan görüntüm'de,bedenimi orda bırakarak ruhumla uzaklaştım.
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla