Göz bebekleri benzer kör kuyulara
Kaçıncı asrın şahidi bu? Aynı karanlık
Her asır pranga vurulmuş duyulara
Kaçıncı kuyu bu? Yıldız düşsün bir anlık
Kılıçlar tortulandı göğüslere
Bulutlar baca olmuş, ufukta handık
Sonuncu darbesi kartalların üslere
Her demde akan, son pıhtılaşmış kandık
Pusu kurmuş uçurumdan yokuşlara
Her adım başı sinsi bir kayalık
Bir düş hediye etti aklım koğuşlara
Kaçıncı hücre bu? Etrafa sinmiş karalık
Söz öbekleri benzer ıssız kumlara
Tane tane birikmiş muazzam sıcaklık
Nefesi anlatmak kokladığım zakkumlara
Yürekte bir ay, şafağa açılmış kucaktık
Cevap aramak şu yanlış sorulara
Neydik, neyiz, nerde kaldık?
Aldanınca Adem meyve süslü korulara
Mana uzaklaştı, maddeden ise borç aldık
Sır denilir mi? Kehanet yüklü olgulara
Çekildi perde ve bir sanrıda hapis insanlık
Bu satırlar sığdırdığım bir özet, derin sorgulara
Kalktı yasak, yenildi meyve ve Ademde ihsanlık!
Kayıt Tarihi : 19.10.2019 01:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!