Öyle Bir Arayıştayım ki

Öyle bir arayıştayım ki;
Kalbim bir çöl hadi yağsın artık yağmurum,

Duygularım kara bir deniz gibi,
Karası gitse de denizinde boğulurum.
Gönlümün tecellisi olan eşsizlik nerede!
Gerçek olan aşk yukarıda olsa bile
Sensizlik , sessizlik yerde.

Aradığımı bulmak için en derin düşüncelere savrulurum

Kendimi arıyorum ve kendim olan seni
İçimin medar-ı iftarıyım , dışımın ise kini
Tiyatro gibiyim sevdiklerimle meddahlık,
Yalnızlığımla trajedi

Öyle bir arayıştayım ki;
Sabrımın ateşiyle yanıp kavrulurum

Akıl mantık işlemez hislerimin götürdüğü yoldayım
Ne sağ, ne sol, ne yakın, ne uzak tam araftayım
Araf cehennem olmasa bile ben kordayım.

Öyle bir arayıştayım ki;
Bilinmezlik bardağımı gözyaşıyla doldururum.

Aradığım elle tutulmaz, gözle görülmez
Bağımlılık yapar hem bırakılmaz hem de küsülmez Nefis bir kördüğüm olur ki çözülmez.

Öyle bir arayıştayım ki;
İç dünyamın labirentinde kaybolurum.

Suyun üstünde yürür gibi bir huzura hasretim
Her yerde anlamsız gülücükler,
Benim yüzümde belirense bu kasvetim
Her saç telim bir şiir olur, aşksa onları koruyan kasketim

Öyle bir arayıştayım ki;
Sonun da gerçek aşka yar olurum.

Yani öyle bir arayıştayım ki;
İçimde ki siyahın beyazını,
Karanlığımın lambasını,
Ve sonunda şu dört duvarın görünmez aynasını bulurum.