Yelkovan bıkmış akrebin ardından.
Zaman peşmekeş pusuda yine.
Gün güneşten muzdarip.
Gecem yine çekilir sessizlige.
Bir adım atsan duyulur.
Yoklugunda bomboş şehirde.
Gönlüm ateşlerde neyleyem.
Menem vatanım Azerbaycan.
Allah özüm yitirmeyen.
Yiğit yurdu azerbaycan.
Bu kadar duyarsız olamaz insan.
Geçtigim şehirlerde bıraktım izlerini.
Koyu mavi denizlerde.
Devasa dalgalar yükselir sessizce.
Ayak uçlarımda, akarım tenine.
Hasretlerin, hüzünlerin.
Agır gelir bedenime.
Ahh! olan olur
Geçer ve çekilir zaman
Bir tetik boşlugunda
Kozasını terkeder hayat
Islak ve narin
Kepaze ve sadakatsiz
Hükmünü giyinmeden gecelerinin.
Nefretimi kusuyorum sokaklarına.
Ve akıp gidiyor mazgallardan.
Yalınayak çukurova sevdalarım.
Acılarıma sıgınmış zaman.
Çocukluk hatıraları gezdirir içinde.
Soguk iklimlere inat masmavi akdeniz
Kıyılarında beni karşılar, martılar çığrışarak
Raks eder, balıkçı tekneleri açıklarında
Çalışır zorda olsa nasibini alarak,
Yalnız kalmak için giderdim kıyılarına
Dalga sesleri arasında, yosun kokuların
Kim anlayabilir beni sessiz odamda.
Aşklarım, kavgalarım,
Ve yine ardından yalnız kalmalarım.
Vefamı; teşebbüsünde kalmış ellerindemi arasam.
Yoksa anne kaygısızlıgındamı?
Yada sarhoş satırlardamı?
Şarapneller arasından sıyrıldı küçük.
Ellerinde yarım kalmış ekmegi.
Minicikti, yarıçıplak bedeni.
Parlıyordu kahverengi gözleri.
Yarı ıslak, yarı nemli.
Yüregi mayınlarda, barut kokulu teni.
neden öfken anlamam ki
niye bu ayrılıkların
hayat mutlumusun şimdi
sevgimle aramdaki mesafelerin
oysa yer tutmazdı sevdam
küçücüktü kendisi
Biblosun şu an gözümün önünde
İnce ayrıntılardan kaçınılmış,
Acemi heykeltraş eseri gibi
Son hatırladıgım, bakışların
Alacagını alamamışlar gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!