Başkaları karar veriyor senin yerine
seni bildiğini tanıdığını sananlar
seni değil sadece kendilerini savunanlar
ama ne su içmişler seninle, ne yola gitmişler,
o, diyorlar, şunu yapar bunu yapmaz
o, diyorlar şunu sever bunu sevmez
[ . . ]
Karada, denizde ve havada, kutlu olsun,
yeşil gözlerde, hokka ağızda, tas memelerde;
Her zaman ve her yerde, kutlu olsun,
Ey oğul yazıcı olursan
gözü gözünde yüreği yüreğinde eli elinde
inancın tadını söyle ülkemin çocuklarına
Ey oğul bir gün yazıcı olursan
kuşkunun birikmenin ve beklemenin yazıcısı
V.
Hep yanımdadır benim kıblem:
Uyurgezer olduğum günlerde bile
geceleyin çatılarda dolaşırken.
Yalnız bırakmaz beni kendimle,
bir kez daha yitirince dönüş yolumu,
İnsan gövdesine dokunmak:
sonsuzun gidişine
ve gözkapaklarına belleğin
sözcüklerin yerine bir boşluk koymak
hiçliği görmek: mumları söndürmek
Bazan bir sözcük arar ozan, bekler
bir anahtar sözcük, başlamak için şiire,
bir görüntü bazan, bir ses, bir koku,
bazan da bir şey, bir devinim izi.
Hepsi var, hem de istemediğin kadar;
İdris peygamber, terzilerin pîri,
izin ver güzel bir şiir yazayım ben de,
yaşım kırkı geçti yaşlanıyorum artık,
izin ver güzel bir şiir yazayım ben de...
"ozan" desinler bir kez ölmeden önce.
İdris peygamber, terzilerin pîri,
Yorgun değilim,
seni beklemekten, seni düşlemekten, geçen günlerden,
yeniden başlasam da bir başka yenilgiye.
Yorgun değilim,
ne aşktan, ne dostluktan, ne de ölümden,
geceye gözlerimi açarak bakıyorum.
Benden, onlara benzer olmamı beklemeyin,
Ve onları yineler olmayı beklemeyin.
Herkes yeniliğine varır, kendi kalırsa.
Kimseden bana benzer olmayı beklemeyin.
Alandaki her sesin içinde bir şey arıyorum,
aşinası olduğum bir şey olmalı, bir ses çıkını, -
bir başka hayattan kıyıya vurmuş bir artığım,
kayanın üzerine çömelmiş kalıntıma bakıyorum. -
("Yerde kahverengi küçük bir çıkın arıyordum;
bir sözcük bile değil, yalnızca bir ses çıkını,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!