Bir kaç dakika...
Sadece bir kaç dakika...
Yetecekti halbuki ikimize de
Çok değil... Sadece bir kaç dakika
Birbirimizi anlayabilmek için
bir kaç dakikaya ihtiyacımız vardı
Bu şiir de seninde katkın olmalı
bu dizeleri beraber yazalım
seninde emeğin olmalı
beraberce örmeliyiz harfleri ilmik ilmik
umudu beraber nakışlamalıyız geleceğin üzerine.
Diyorum ki;
Gel de ateşinle kavrulan şu yüreğime bir su serp
söndür yangınlarımı
şu yaşam denen şey zaten bir cehennem
gel de bana biraz cennetini sun
ayık halde yaşanmıyor hiç bu dünya
Kapalı kapılar, ardında çığlıklar
yüksektir duvarlar,
ulaşılmaz haykırışlar
soğuk ve karanlık
ve bir o kadar sessiz
sürülür üzerine demirden yalnızlıklar.
Yine almış başını yürüyor bulut
ansızın düşüyor yola
nereye gideceğini bilmeden
uçsuz bucaksız düşler peşinde.
Aklımdan her gün 60 bin- 80 bin düşünce geçiyorsa
bunun %90'ı sana ait
bu yüzden ki;
hayatımın seninle şekilleniyor olması gayet tabii:
başka türlüsü mümkün müydü ki?
Her gün daha fazla çoğalıyor olman
Ah be ah
şu kör olası geceler
bir ağrı saplanır kalır ki canıma
zembereğe döner saatler
zehir zıkkım olur her şey
bilemezsiniz, bilemezsiniz
Gelirler bir gün
kuşatarak sokakları dört koldan
caddeler almaz bir yığın kalabalık
bir yığın umut
bir yığın öfke
bir yığın bilinç
Gel zaman, git zaman
tükeniyor bak ömür
karanlık gecelerin içinde
soğuk duvarlar ardında
seni özlerim
Bir bayrak gibi açıp kanatlarımı rüzgara karşı,
esintisine kapılarak, kendimi kaybedercesine,
uçarım gönlümce bulutlar arasından;
o serseri saçmalara aldırmadan, çırparak kanatlarımı,
dans ederim gökyüzünde...
Siz yokken henüz,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!