1980 yılında İstanbul, Üsküdar 'Zeynep Kamil Hastenesi' nde dünyaya geldi. Bu yüzden pek çok eserini 'kamilî ' mahlasıyla kaleme aldı. Babasının memuriyeti sebebiyle Türkiye' nin pek çok vilayetini dolaştı. Birçok insan ve kültürle tanışan şairimiz bu çeşitliliği eserlerinde başarılı bir şekilde uyguladığını görmekteyiz. İlk ve orta öğrenimini K. Maraşta tamamlayan şair; daha sonra babasının memuriyeti nedeniyle Siirt' e gitti ve lise eğitimini orda tamamladı(1996) . Aynı yıl İnönü ünv. Edebiyat Öğrt. bölümünü kazanıp, bir yıl sonra Marmara Ü ...
Bu şiirlerin çoğu senin için,
Çoğu gözyaşlarım,
Çoğu haykırışlarım,
Biraz hüzün belki;
Belki biraz gerçek
Ama kısacası gülüm çoğu sen…
Abartmak istemedim hiçbir zaman seni ben
Nasıl masumdun nasıl, nasıl anlatabilsem
Gözümdeki fer gibi kalbimde ayrı bir sen
Matemli o yürekten, o hüznü silebilsem
Gamın ayrı bir güzel, gamzen ayrı güzeldi
İlk gördüğümde gözlerini
Ve ilk kez dokunduğunda yüreğime
Papatyalarımdan beyazdı ellerin
Ve bakışların alabildiğine derin
Kendimden ne kadar da habersizdim
Küçük hanım! ! Aslında ben biraz da sizdim
Güle Güle
Bunca yıl geçince unuttun sandım
Bir bilsen ne günler, haftalar saydım
Tenimi kavururken aşkın her gece
Dilimde son heceydin, aşkım son hece
söyletmeliyim sana gizli kalan şarkıyı
yağmurun damlasında, seni yaşatmalıyım
kimsenin bilmediği, o tertemiz sevdayı
bambaşka diyârlarda seninle tatmalıyım
belki son bir tebessüm, kalır güvarcinlerden
Kaç kere yüzü koyun yerlerde süründüm
Kaç kere derdinden bin derde büründüm
Aşka yürek gerek ne gezer sende
Her defasında acının tek adresisin
Yaramı sarmayıp daha gelmesen de
Varlığında kaybolsam ne olurdu sanki!
Ne olurdu dokunsam o misk kokan ellere,
Bir kere uzansam, dizlerine ne çıkar,
Ne olurdu dalsaydım, o şevkâtli gözlere.
Yüreği gözleri kadar güzel kadın,
ıslatsın düşlerin bırak gölgemi
şuleler her mevsim aydınlatmalı
ısıtsın yüreğin vehminde beni
lalelerimi sevgin mutlak tatmalı
ceylan bakışların vurmalı beni
Her akşam bir başka bahar kokardın…
Hani söz vermiştin ya,
Hani öğretmen olduğumu görecektin.
Böyle gitmek var mıydı anne!
Şimdi babamın karşısına geçipte,
Nasıl anlatayım küçükken yaptıklarımı,
bir denizin kenarında gözlerine bakıyorum
hüzünlü bir sabahın erguvanları bunlar...
biliyorum, yalnızlık en manasız kasabam
can yakan bir türkünün içinde senli sonlar
ufku alabildiğince geniş, sonu olabildiğince derin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!