'Ölümden bahsetme n'olur,
Yokluğun yokluğum' diyor mektubun.
Çocuk olma be sevdiğim
İlk kaybeden sen misin sevdiğin...
Bir gün ölürüm sevdiğim,
Seni korkutmasın
Hüzün verse de
yere düşen sararmış yapraklar
Gelecekse, başım gözüm üstüne
Tufan misali yağmurlar
Şahsıma layık gördüğünüz
Paha biçilmez o görkemli sarayınız
Hazinesi ve tüm uşaklarıyla sizin olsun
Hani var ya,
Alaycı bakıp da hor gördüğünüz
Sahildeki o balıkçı kulübesi
Yakında bir oğlum olacak
adını 'Barış' koyacağım
Savaşın ortasındayken bile
yüzü hep gülecek yavrumun
Gülen fotoğraflarına bakacağım
Hasbelkader cephedeysem
İnanıyorsan savunduklarına
Arkasında duracaksın
Gerek yok cellada
Çıkarıldığında darağacına
Tabureye sen vuracaksın
Ciddiye alacaksın yaşamı
Ki hafife alınmayasın
Geçeceksin aynı zamanda dalganı
Ki alaya alınmayasın...
-Alayı sevmeyeceksin asla-
Papatyalar açtığında
Hep kırlarda buluşur
Seninle aynı oyunu oynardık
çocukluğumuzdan beri
Ben gözlerimi kapar
Ne sineme döktüğün
Seni kokan saçların,
Ne bakışlarında kaybolduğum
Eşsiz gözlerindi
Seni vazgeçilmez kılan,
Bazan bir türküdür okursun
Uzaklarda bir dosta dair
Bazan bir şiirdir yazarsın
Ciğerine sılayı çeken şair
Sonra sevdiğine kavuşursun
Gün gelir de bitende hasret
Zalım demeyin Fırat'a
Zalımlar onun kıyısında
(05.05.1999 Suşehri-Koyulhisar yolu 19: 09)
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!