Yine akşam oldu.
Bir günün daha sonuna geldik.
Ne kadarlık bir sayfamız kaldı, kim bilir?
Kim bilebilir sonunu, kim görebilir ufkunu?
Veda hutbesini hatırla!
Seni istedim, çıkarsız.
Ama ne çare, faydasız!
Galiba hayat, çok acımasız.
Bizim aşkımız, karşılıksız.
Sen de bu inat olmasa,
Parçalı bulutlu havalarda içim sıkılır, ruhum daralır.
Şair ruhlu kişiliğim zedelenir, hayatım kararır;
Yaşama sevincini ver bana güneş!
Çık bulutlar arasından, hayatı yaşanılır kıl biraz.
Ama ne fayda yine yağmur yağmakta, birileri mi ağlıyor ne?
Feryat-figan etmek neye yarar, bugünlerde hayat bana dar!
Senin adınla başladım söze,
Zikrettim seni her saniye, hece.
Daldım derin uykuya, seni görmeye,
Acep gidersek böyle, gelir miyiz göze?
Sana ulaşmak aslında zor değil,
Kendimizi bildik bileli okuyoruz a dostlar;
Allah hidayet versin bizim bu gençlere,
Mum dibine ışık vermez demişler ya atalar,
Uzanıp gidiyoruz bilinmez diyarlara.
Peri masalına dönmüş bizim geleceğimiz,
Alıp götür beni buralardan.
Temizle beni hırçın Karadeniz!
Kurtar beni bu kahrolası buhrandan!
Susma, yoksa erken final mi sevgimiz?
Cevap yok…
Benim aşkım aştı, yedi düveli.
Bilmeyenler sorabilir aşkın tarifini.
Değer verip de alamazsan, olursun zır deli!
Tanıyanlar bilir benim cemaziyelevvelimi.
Hayatımı yıkıp geçtin, yerle bir.
Nedir bu tavırlar, baksana haline!
Elimde olsa bakar mıyım yüzüne.
Benim hayatım tek kişilik sahne.
Sonradan sorma bana, ben kimi oynuyorum diye!
Bıraktın beni benle, daima.
Saatler 3,23 ve yine ben.
Özlemekteyim seni, belli etmeden.
Sen sarılırken, sıcacık yorganına.
Ben koşturuyorum heceleri ardı sıra.
Arada böyle tıkanıyorum.
Az zamanda birçok dert,
Eyledi bizleri kanka, fert.
Gelen engellere beraber çekeriz set.
Mani olmayın dostluğumuza, oluruz felaket!
Bazı geceler usulca gideriz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!