Ey vefasız güzel duysan sesimi,
Bir garip haldeyim, sen olmayınca.
Hasretine saldım gönül kuşumu
Bir kırık daldayım, sen olmayınca.
Nede çabuk geldi, geçti yıllarım
Dert kitabını yazanın
Ustasını ezmişim hey
Cümle derdi salın bana
Öz canımdan bezmişim hey
Feleğe attım taşımı
Ilgıt ılgıt esti seher yelleri
Dost iline esen yelden haz aldım
Sevgiyle kuşattım ahraz dilleri
Muhabbeti bilen kuldan haz aldım
Yanlış mevzuata, doğru denilmez
Yıldızların gökten akışı gibi
Bilginin, ilime akışı sensin
Kamer’in geceyi yıkışı gibi
Güneş’in gündüze bakışı sensin
Görmüyordum, ışık sundun, göz verdin
Ol âleme sahip Celil!
İzine kurban et beni
Varlığın âleme delil
Özüne kurban et beni
Yüzdür aşkının gölünde
ADALETTEN AYRILMA
Zaman gelir lazım olur,
Gel adaletten ayrılma
Ağır taş yerinde ağır;
Kal, adaletten ayrılma
Ozan olduk, şiir yazdık, saz çaldık
Boş nutuk atmayı öğretmediler
“Ülküm” bir gül idi, “Turan” gülistan
Yad ile yatmayı öğretmediler
Bu dava dergâhtı, aşkına piştik
Aslan, Çakal kılığına bürünmez
Kartal havalanır yerden sürünmez
Timsahın gözyaşı suda görünmez
Plandır O, plandır O, plandır
Yeryüzünde per perişan olmazdık
Allah’ın emrine uya bilseydik
Ağlanacak halimize gülmezdik
Mazlumun sesini duya bilseydik
Alev sardı dört bir yanı
Ağaç yandı, taş ağladı
Kapladı “Yeşil Vatanı”
Cümle vatandaş ağladı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!