Ozan Ahmet Poyrazoğlu 1951 yılında Van Erciş'te doğdu . İlk orta lise ve öğretmen okulunu burada bitirdi. Daha sonra Eskişehir Anadolu Üniversitesi açık öğretim Fakültesinden mezun oldu. 13 yıl Van yöresinde öğretmenlik yaptıktan sonra İstanbul'a tayin oldu. 12 yıl da İstanbul'da çalıştıktan sonra 1998 yılında emekli oldu. Evli ve iki çocuk babasıdır. İstanbul Halk Ozanları Derneği Başkanıdır. Ercişli Âşık Emrah ile Selbihan Derdi yâr ile Gül Handân Köroğlu Necip Bey Yaralı Mahmut gibi hikayeleri unutulmuşluktan kurtarmıştır. Ozan Ahmet Poyrazo ...
Karıncalar kara yeli
Eller Allah’ı çağırır
Çiçekler sarp kayaları
Deler Allah’ı çağırır
Mümin Yaradan’ı birler
Aldı Reyhanî
Seherin vaktinde ötüşür kuşlar
Bülbüller dilinde figanın Erciş
Peygamber teridir kokan kokuşlar
Bu ne nakış bu ne elvanın Erciş
Ey gönül her cana olma aşina
Sarılma her cana akli tez gibi
Anlamaza davul çalsan boşuna
Anlayana sivrisinek saz gibi
Sema-vattaki melekler
Mustafa’yı beğenmişler
Dönen şu çarkıfelekler
Mustafa’yı beğenmişler
Neb Mürsel Peygamberler
Namert insan ile gezme dolanma
Gönül sana demedim mi bin defa
Olur olmaz yerde söze karışma
Gönül sana demedim mi bin defa
Gurbete düşenin ömrü sökülür
Servetine haram malı
Katanlar bizden değildir
Zalim varken mazlumlara
Çatanlar bizden değildir
Çekmeyen gardaş yasını
Haçin Hilâl ile kavgası niçin
Osmanlı yurdunun bir rüyasıdır.
Bizleri kendine benzetmek için
Kültürü değişmek tek sevdasıdır.
Canım Fırat gözüm Fırat
Şah Hüseyne selam götür
İnşallah alırsın murat
Şah Hüseyne selam götür
Sen gidersin usul usul
Ağaçtan ata binerdim
Ne güzeldi çocukluğum
Dünya benimdir sanırdım
Ne güzeldi çocukluğum
Hayallerim bana yardı
Sabah sedasına bir kulak verdim
Ötüşür bülbüller bağlar içinde
Uyandım yerimden ağırdır derdim
Gitmiyor kervanım dağlar içinde
Bu dünyada gülmek varken vay niye
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!