Uzun dalgalı saçlarından tanıdım seni
önce saçların düştü pervasızca yüzüne
sonra aldırmadan rüzgara
ellerinle düzelttin saçlarını
ve biliyor musun hiç değişmemişsin
hala aynıydın, aynı telaşlı tavırların
Belki de en kestirme yoldan
unutulmak istenen ayrılıklar
kadar seviyorduk birbirimizi
bu yüzden belki de hep acıyı aşk sanıp
tutkuyla bağlanırdık delice
hiç düşünmeden kırıp dökerken bile
Anla işte;
Gittiği yere kadar değil
ömrümün yettiği yere kadar
sevmek istiyorum ben seni..
Hep sensiz yaşayamam diyenler değil miydi o sonradan
terk edip gidenler ve uzaktan baktığımda gördüğüm
hep hayatlarına hiç bir şey olmamış gibi devam ettikleriydi
yani kimse kimseyle ne ölüyor ne de yeniden doğuyordu
Giden gittiğiyle kalıyorsa ve dünya her şeye rağmen
aldırmadan dönmeye devam ediyorsa o zaman hiç bir acı
Seni sadece yalnız kaldığında özleyecek kadar bencil bir insanla değil, sana gerçekten değer verip, seni her an özlediğini hissetirebilecek kadar seven bir insanla ömrünü geçir...
Mesela günün tam ortasında işi başından aşkınken bile seni özleyebilmeli, hiç ummadığın bir anda hatta gecenin üçünde,beşinde seni özledim deyip arayabilmeli, aklına gelebilmelisin..
İşte bu yüzden seni özleyebilecek kadar değer veren birini sev..Ve yüzündeki tebessümlerin sayısını artırmaya bak... Çünkü hayat onun seni özlemesini bekleyebileceğin kadar uzun değil..
Her kadın bir şiirdir özünde.
Ve onları okumak için
şair falan olmaya gerek yok,
adam olmak yeter...
Herkes gibi olma, farklı sev onu..
Mesela ona, gökyüzünün gözlerine
ne kadar yakıştığını söyle...
Arada bir saçlarında savrulan
rüzgardan bahset mesela...
Ne bileyim herkes gibi dokunma işte...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!