Ev telefonundan arayıp, kapadığımda, birkaç kere -
salon masasında ya da yerde, bir yerlerde
(şu anki dağınık kalabalığın içinde.)
- ıslık çalarak birdenbire başladı kıkırdamaya!
Normalde, birisi mıncıklamadan, bunu yapmazdı;
yassı bir pille çalışan oyuncak bir bebek …
(Devasa ağaçların gölgesi kıpırdadı
ve salgıladı hareketli-renkli-çelenkler!
Tüysü oyuncak köpeğin göğsünde
taşıdığı kırmızı kalpte) Acaba, neden bu oldu böyle?
Bu işaret üzerine, sonrasında;
hemen yine sarıldı parmaklar telefona! !
Hemen yine, parmaklar, tel'e kapanan -
Tel helezon, bobinin içinde
- ıslık çalarak başladı kıkırdamaya birdenbire …
Birisi mıncıklamadan yapmazdı bunu normalde...
Islıklar, kıkırdamalar, “i love you” diyerek:
Düşünerek, ‘nerededir’ diye, kurcalamak
öteyi ve beriyi, karış karış, fersah-kulaç;
yok ama, oyuncak düştü dereye.. nerede!
Bu oyuncak hayvan, kendiliğinden ötüşen;
bekleyen sesiydi hasbelkader, kendisinin:
Yüreğinin senin, sesiydi -gecenin- oldukça girişken!
31.08.2004 /salı
Akın AkçaKayıt Tarihi : 31.8.2004 15:36:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Akın Akça](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/08/31/oyuncak-hayvan.jpg)
oyuncakda bile inanılmaz aşk sinyalleri çağrıştırır
kimbilir belki de gerçek bir kıkırdamaydı O'na doğru yönelten...
ne güzel...
sıradanlığı bile ilginç hale getiriyorsun arkadaşım...
yaşamın farkındasın sen..
TÜM YORUMLAR (1)