Oysa sen veda etmeden gitmezdin.
Ama sık sık bahsederdin birgün vedasız gideceğinden.
Veda etmeden gittin...
Ey yüce şehidim,
Selam söyle komşu olduğun peygambere.
Bedr'in Aslanları kadar şanlı yiğidim, bizide nail eyle şefaatine.
Şehadet şerbetinin tadını bilmez herkes, şehit olamaz herkes...
Ne kadar yüce bir mertebedir şehitlik, bak cennet kokuyor yine her yer.
Müjdeler olsun yiğidim!
Ab-ı kevserin başında, elinde şerbeti şehadetle bekliyor seni peygamber...
Ey şanlı yiğidim "Dönersek Devlet Dönmezsek Cennet Bizim" demiştin.
Devlette senindir, cennette.
Uğruna feda olduğun bayrakta senindir.
Baba ocağına armağan ettiğin gururda senin.
Ne cesur bir yüreğin vardı be sedatım...
Ey annemin rüyası, babamın hayır duası,
ne kararlı duruşun vardı...
Üzerine yürüdün kör kurşunun,
duruşun dimdik, gözlerin kara ve düştün toprak ananın bağrına.
Ey kana doymayan toprak;
Hepimize yetecek kadar yer yok muydu üzerinde?
Sedatımı da aldın bak!
Binlerce gözyaşının omuzunda yürüyor şehadete...
Sana sıkılan kurşun ciğerime saplandı be askerim,
vakitsiz oldu gidişin be yiğidim.
Anneni gözü yaşlı, babanı beli bükük bıraktın, öyle mağrur, öyle biçâr...
Kifayetsiz kalır kelimeler şu saatlerde, boğazda düğümlenir söylenecekler,
gözyaşı teselli vermez gönüle...
Yarını düşlerken hep birlikte, bugünümüz yürüdü şehadete...
Allah Şehadetini Kabul Etsin.
Şehit. p. uzm. onb. SEDAT KASAP
Kayıt Tarihi : 5.11.2019 01:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!