ben artık ayak izlerini örtemem sevdiğim
göç vermiş bir köy yolunda bıraktım ayaklarımı
dirseğim lale kokusu
bana gençliğimden bulaştı
gözüm karadır benim
sen baktıkça kar kokar gözlerim
sırılsıklam terlerim
derslerde anlatılmam
ben haritanın kuytusunda çürüyen coğrafyayım
ciğerlerim umarsız yaradır.. bilesin istedim
saçlarım poyrazdır her daim
yüreğim rüzgar
ıslığım yedi renk üç iklim
ayaklarımda kar lekesi
tırnaklarımda ekmek kokusu
kurur içim yanar tenim susarım
oysa her mevsim yağmur çizer grafiklerim
sınavlardaki hatalı soru benim
belki de ondandır günlerdir kusarım
her gün batışı bir bozlak sızar derinlerime
tanıdın mı beni dağ yeli
akşam sefası
toprak kokusu
duvarımda kirli kireç
dökülen mürekkebimde ki çığlık izi
ben güneş batarken dağ feneri
şafak sökünce üşüyen çoban yıldızı
ne zaman bir kelebek düşse kanıma
tepeden tırnağa kırklanırım
ölmem artık derim türkü söylemekten
yine bugün
sana dağ tepelerinden baktım
akışına kardeşlik yükledim Alara
saçlarını örgülüye örgülüye ak Akdeniz’e
ben boyadım kanatlarımı rengine
korkmam bundan keyri küflenmekten
acaba eğilip içsem düşer miyim dizlerinden
gözlerini üzerime yak anne
yorgun kuşlar da uçsun gözlerimden
14/Şubat/14-Antalya
Sıtkı Özkaya
Kayıt Tarihi : 27.6.2019 19:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!