Oysa daha ne yağmurlar,
Ne çiçekler göğüs gerecekti,
İkimizden geriye,
İzimizi süren mâziye.
Oysa papatyalar güneşe,
Bir bir anlatacaktı hâyal şehrini.
Turuncu bir akşamüstü çalacaktı kapımızı,
Vakit aralarken gözlerini.
Oysa yiten kaç sayfada,
Adın dargın kaldı ellerime.
Adın baygın hülyâlardan doğup,
Mahşer gibi kaynayan kalbime,
Adım adım yürüdü,
Her adımında yıldızlar,
Sağanak oldu pencereme.
Oysa yiten kaç sayfada,
Oluk oluk soluklanıp,
Sana yorulmak için koştuğum,
Bu kaçıncı çıkmazda vurulduğum,
Bembeyaz sürülen karlar altında,
Kan revan bir geceyle doğduğum.
Oysa son yolun,
Son yolcu koltuğunda,
Yiten onlarca güne bedel,
Seni sevdiğimi dağlara,
Uykusunda bir pusuya,
Göklerin mavi yelesine varana,
Bir bir anlatıp görecektim,
Ardından kaybolup birbirimize,
Ardından yudum yudum ummana,
Soracaktık hasretimizi,
Hasretimiz karışacaktı,
Sonsuz bir zamana.
Kayıt Tarihi : 26.3.2023 04:26:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!