Öylesine Sevişelim Ki Kalmasın Tek Bir H ...

Hasan Hüseyin Beydil
1017

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Öylesine Sevişelim Ki Kalmasın Tek Bir Hüznümüz

ne çok sevdim trenleri
hele de kara trenleri
horoz sesine tezek kokusuna götüren
bir kere de olsa iki kere de olsa
raylar ne çok sevmiştim oysa seni
almadın götürmedin bu yalnızlığımdan kurtaramadın
oynadığım her vagon nasılda mutlu ederdi
saklardım aşkımı sen çoğaldıkça
her birine yazardım adını
biat ederdim
“esirgeyendin bağışlayandın” derdim adına
nasıl da sevinirdim
katar katar giden her vagona
altında kalmayı ne çok isterdim içinde sakladığın aşkımın…

kaç gün kaç gece kan ter içinde uyandım
her yanım ıslanmış her yanım kanamıştı
rüyalarım nasıl da dolmuştu senin gidişinle
yastığa koyduğum her baş tanrıçamı getirirdi gözlerimi kapayınca
kopmalıydı Paris komüncüleri gibi başım
açtığımda körolası gözlerimi
düşmeliydi giyotinlerinle başım yerin dibine…

öylesine sevişelim ki kalmasın tek bir hüznümüz
içimizde çoğalan sadece mutluluğumuz olsun
çekip çekip gidelim buralardan
öylesine sevişelim ki
madagaskar’dan kamboçya’ya
papua yeni gine’den zambia’ya
kanada’dan el salvador’a
uruguay’dan sibirya’ya
kısalmasın yollarımız
kısalmasın öpmelerimiz
yolların tozuna toprağına uzunluğuna aldırmadan
denizlerin dalgalarına rüzgarlarına fırtınalarına aldırmadan
ellerinden ellerinden öperek gidelim buralardan
neresi bağrına basarsa kapıya vurmadan girelim
içimizdeki birikmiş tıkanmış ne kadar düğüm varsa çözerek çıkalım yola
o düğümler ki kurtuluşumuz olacaktır bir gün elbette
çelişkiler misali duran
hadi ipin bir ucundan sen tut bir ucundan da ben
hadi tut elimden sevişelim…

“bak” dedin
“dirseğime ne oldu”
“ver öpeyim geçer” dedim
bırak öpmeyi
yalamaz mı sevgilin dirseğini
neyi var neyi yok çekip almaz mı…

kırılıp dökülen her ayna da kaç parçaya ayrıldı yollarım
acımasızlık değildi senin ki belki de
yollarımı nasıl her parçamda sana çıkarmak istedim
acemiydim çaylaktım korkaktım sana
koşacaktım çıkacaktım dağlarıma soluksuz hem de
beklerdi beni kır çiçekleri dağ çiçekleri
kaç ağaç büyüttüm de sana uzasın diye dalları
kırdığın kırılan her dal sen de sınıfta bıraktı beni
her uzandığım uzanacağım sana dediğimde
yeni bir sürgün
yeni bir gözaltı
yeni bir tutuklama
yeni bir kaçış
yeni bir kamuflaj
oldu dallarım dönüp dönüp uzandılar bana
belki saklamıştık tek bir fotoğrafta
bir yanında sen bir yanında ben
kavuşmasa da ellerimiz…

sabah evden çıksan
gitsen okula
öğlen çıkıp gelsen eve
arkandan gelsem
tam bahçe kapısını açacağında
uçuruma atlarcasına dudaklarını öpecek olsam
tutsa annen kulaklarımdan
alsa götürse
“al bu haylazı” deyip
kaldırıp atsa annemin kucağına…

Hasan Hüseyin Beydil
Kayıt Tarihi : 10.8.2011 16:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hasan Hüseyin Beydil