“Ruhumuzu zindanlara kapattıktan sonra yaktığımız ağıt; Acıklı bir türkü olur sadece, bizden başka hiçbir insanın yüreğini dağlamayan…”
Ben O’na “kâinatım” derdim hep,
İlk nefesi ondan alıp, son nefesi ona verirdim,
Odun ateşli, kenar mahalle fırınlarında yanar, kavrulur
Ağır ağır pişerdim,
Fırıncının kırık küreği kadar engindi tüm bildiklerim…
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.