Yalın ayak yürüdüğüm o yollar
Şimdi bana öyle yabancı ki
Sayamadım yerle gök arasın da
Kaç faili meçhul iblis öldü
Mavilerde çingene gülüşlü
Bir sabah
Alaca turna sürüleriyle
Gideceğim buralardan
Sızısı kalmış bir düşle
Daha sıkı sarılıp sevdama
Süzme dilekler tutacağım
Tutuşmadan yürek ezgileri
Kara çalıdan ateş yakacağım
İki taş arasında bir ocak
Dertlerim yarı aydınlık
Kanayan yaramı pişireceğim
Düş gibi geçiyor zaman
Bildik tanıdık burası
Adını sayıkladığım yaylalık
Şimdi eşeliyorum toprağını
Gömü arar gibi arıyorum
Çocukluk dan kalma hatıramı
Yırtık bağrımı saran
Sarmaşıklar gibi kuru
Neresine tutsak dökülüyorum
Siyah beyaz
Bir kaç fotoğraf var yanımda
Kendimi avutuyorum şu anda
Uçsuz bucaksız sonsuz
Kutsal bir hazine canom
Adrese teslim mektup gibi
Çalmadan postacı kapıyı
Dört altı yirmi dört yine
Saat de tam yirmi dört
Bitti geceyle gündüz
Ömürden bir gün daha gitti
Salim Erben
Kayıt Tarihi : 13.11.2018 11:57:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!