Öyküler! Bana masal anlatmayın
Bir hayal kahramanı anlattı ve gitti
Öyle gerçekçi hayatıma girdi
Esti meltemli bir yaz sabahı
Serince sardı önce hayalleri
Gerçek gibi
Gerçek gibi (Serabım!)
Dokunamadan,
Dokundu şu; dokunulamayan ciğerime
Romanlar! Görünmeyin gözüme
Sizden farklı düşlerle; yaşadık biz!
Karda yürüdü de kahramanım
Bırakmadan ardında iz
Süpürge; olmadı bir dansçı
Bembeyaz güller açtı da
Soframıza konmadı arılar
Tarlalar yalnız kaldı, üşüyorlar bak!
Bir ayaz çöktü de köyümüze
Sevdamızın, çatısında kiremitleri bile yok
Oysa dün;
Biz derken, içinde “sen” bile yok!
Yatıyor öylece, kımıldamıyor hayallerim
En büyüğü “_benim” derken, şimdi yok!
Kitaplar, suskun bak!
Pencereye yanaşamıyorum
En masum hikâyeleri, gömdü hikâyen
Şimdi hangi makaleye inanılır ki
Koşarken toprağına
Şiirimde yürümeye, dizlerim bile yok!
Öyküler! Bana masal anlatmayın
Ben hep aynı masalda kalayım
Kalıcı bir kurşun, sıkılan dizlerime
Hayallerimin magandasıymış meğer kahramanım
Bunu nasıl unutayım
Hatırlatırken her adım atamayışlarım
Yanık mermilerin buharını
Şiirler! En mutlusu sizsiniz kabulüm
Suya sokarken kafasını
Bir daha çıkarmayacağını kim bilebilirdi
Yaşamın pençesinden kaçarken
Bir deniz kızı
Saçlarım uzuyor dalgalarda yol aldıkça
Kıyıya vurdukça her dalga
Saçlarım uzanıyor yollarına
Ayaklarım olmadan nasıl yürüyeceğim!
Burukluğuyla çekiliyor okyanuslar kıyısına
Şimdi iki buzul takılı bedenime
Robotu kendi bedenine kumanda edip nasıl yöneteceksin?
Özgürlüğe alışıksın sen
Bu hapis, bu sürgünü nasıl çekeceksin?
Yabancıyım şimdi
Hiç olmadığım kadar…
Dik açısında duvarların, beyaz sandalyesiyle
Gömleksiz, en çıplak deliyim şimdi
Yadırgarmış ya yeryüzü, eksik gezişimi
Denizler sahip çıkmış
Takarken yabancı bir cismi dizlerime
Derinlere dalıyorum şimdi, en diplere
Dilini bilmediğim tüm farklı canlılarla tanışıyorum
Sıraya dizilip de bando takımı gibi
Hikâyeni istiyorlar
Anlatamıyorum!
Saygıda tün varlıklar, elleri bile yok
Cevap vermeye dilleri bile yok
Belki de en çok soru soramayacakları için, anlatıyorum
…
Bizim hikâyemiz hiç olmamış meğer
Seninle aynı sayfada
Yan yana
Anlattıkların!
Gerçekliğine inandıklarım!
Balinaların bile gitmeye korktuğu, dehşet yolundaki
Sandığa gidip, üzerini
Üzerimizi, örtmesine izin veriyorum...
Ve Öyküler!
Anlatacak masallarınız olsa da
Üstü kapalı artık, duyguların hakikatinde
...
Halime Erva Kılıç
'
Halime Erva KılıçKayıt Tarihi : 30.10.2009 00:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!