YEMEK YEMEYEN DURU
Duru Ada hiç yemek yemiyormuş, üstelik yemekleri de beğenmiyormuş. Annesi de bu duruma çok mu çok üzülüyormuş.
Annesi Duru Ada yı yemek yememesine çare bulur diye bir gün yengesinin evine götürmüş.
-Duru’nun yengesine demiş ki, bak Gülsüm yengesi Duru Ada yemek yemiyor. Sen Duru yu, Duru da seni çok seviyor, Duru senin dedikleri yapar belki sizin evde yemek ayırmadan yemek yer, onun için Duru yu sizin eve bırakıyorum Duru sana emanet demiş, Duru Ada yı yengesinin evine bırakıp gitmişşş..
Annesinin yemek yediremediği Duru ya yengesi nasıl yemek yedireceğim diye kara kara düşünürken, mutfakta ki eşyalar tabaklar, çatallar, kaşıklar, hatta ta kepçe bile birden bire dile gelmiş, Duru Ada nın yengesine, biz Duru ile hem oyun oynar hem de yemek yediririz demişler.
Bunu duyan Gülsüm yenge önce şaşırmış, sonra da sevinmiş..
Mutfak eşyalarının teklifini hemen kabul etmiş, yeter ki siz Duru nun yemek yemesi için bir şeyler yapın ben hazırım size yardıma hadi bakalım göreyim sizi demiş…
Önce Çorba kasesiyle yemek tabakları sofraya doğru yuvarlana yuvarlana uça, uça gelmişler. Duru da görüyormuş olanları çorba isteriz çorba isteriz başlamışlar tabaklar bağırmaya, Duru da sevinerek el çırparak tabakların seslerine eşlik etmeye başlamış.
Çatal ile kaşık peş peşe hemen tabağın yanına yatmışlar, sürahi ile bardak kol kola masanın üstünde yerlerini almışlar..
Tuzluk ve şekerlik hep uzaktan bakmışlar çünkü tuz da şeker de çok ta lazım değillermiş ara da bir sofrada yerlerini alıyorlarmış.
Ekmek sepetinde kepek ve çavdar ekmeği dilimlenmiş bir de kızartılmış sıra bize gelsin diye bekliyorlarmış. Peçeteler yemekten sonra lazım olurum diye peçeteliktelermiş..
Bal, reçel, peynir, zeytin kapları da sabırsızlanıyorlarmış. Duru ya güzel görünmek için ellerinden geleni yapıyorlarmış.
Tabaklardan çorba tabağı Duru ya demiş ki hadi çorban hazır, kaşık hemen öne çıkmış bak bende buradayım hadi aç bakılım ağzını, Duru ağzını açmış çorba kaşığı kendini çorbayla doldurup Duru nun ağzına yavaş yavaş çorba taşımış..
Sıra bal tabağına gelmiş biraz reçel, biraz bal, biraz peynir, biraz zeytin derken Duru ilk defa oynaya oynaya yemek yemişş, karnı da doymuşşş.
Duru Ada yemek yedikçe büyümüş, yemek yedikçe kuvvetlenmiş, boyu uzamış çok akıllı çok çalışkan ve annesinin yengesinin sözünü dinleyen uslu bir çocuk olmuşşşş….
Mustafa KARAMELEK
Mustafa KaramelekKayıt Tarihi : 7.3.2016 14:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)