Ben her şeye karşı çıkan edebiyattan felsefeden haberi bile olmayan bir ailede dünyaya geldim.Çok kuralcı olmalarına rağmen kendime hep kaçacak bir yer buldum.Her zaman kaçtım beni ürküten bu evden...Lakin hayallerimi tam anlamıyla gerçekleştirecek gücüm yoktu hala yok o yüzden bu platformda şiirlerimi sizlerle paylaşacağım.Umarım şiirlerim yüreğinize dokunur ve şiirlerimin içerisinde kendinizden parçalar bulabilirsiniz...Ah ah zaman neden hızlı değil ki neden bazı kötü şeyleri yavaş yavaş yaşıyoruz...
Sana nasıl gelinir bilmiyorum
Hangi yoldan,hangi trenle...
Hangi duraktan kalkar otobüs gülüşüne.
Bir bulut inse gökyüzünden,
Bir kuş çırpsa kanadını,alsa beni koynuna
Kapatsam gözlerimi,başlasa yolculuk.
Konuşmak ister insan,masadaki telgraf çiçeğiyle...
Bazen bağırmak,kızmak ister;duvardaki tabloya.
Dökemez kalbini kağıda,suçlu kalem olur ya...
Kimseye kızgın olmadığı kadar kaleme kızgındır o an
İşte yalnızlığın son demi der;
Kalp gözlere gelmenin bir yolunu bulur.
Kalem hürdür;
Dilediğini kelimelere döker,dilediğini çizimlere
Fakat el vardır;kalem gizlice ele esir,ele tutsaktır.
El tüm edasıyla kağıtta gezdirir kalemi,
Bir de buna kalp eklenirse,
Vay kalemin haline...
Bir an geliyordu ki;
Sanki filmde büyük aşk rolünü oynayan,
İki sahte oyuncu oluyorduk...
Her şey sette kalıyordu,
Işıklar sönüyordu aniden...
Neden gidemez ki insan,onca sebep varken
Açılmamaya ısrar eden kavanoz kapağı misali.
Film bittiği halde neden bekler sinema salonunda,
Her filmin mutlu sonla bitmesi gerektiğine inandığı için mi?
Yazacak mısralarımı kalbimde,gözümde bırakıyorsunuz...
Bir yer var kokunla yoksun ama oradasın.
En derininde,herşeyinle;doğrularınla,yanlışlarınla...
Bizi ufacık yanlışımızla kabul etmeyen dünyaya inat,
Bütün mükemmel kusurlarını seviyorum.
Gülüşüne masum öpücükler bıraktığım adam...
Yine saat ayrılığı hüzün geçiyor.
Soğuk bir oda,
Karşımda kasvetli bir duvar.
Aklıma geliyorsun aniden
Üşüyen eller acıyan gözlerle anıyorum seni...
Onlarca gün sarılmadan duran ellerim,
Sözlerimde seni hissettireceğim diye,öylesine korkuyorum ki.
Gülüşün,bakışın bir başkasını da büyüleyecek diye,
Heder ediyorum kendimi...
Bütün gücümü kullanıyorum sen de gördüğümü,görmesinler diye.
Kokunu,gözlerini,dudaklarını kimse görmesin diye;
Avuçlarıma sığdırıyorum.
Güneşin hatrınaydı belki yaşamak,
Çiçekler için,hayvanların varlığı adınaydı.
Asıl amaç;mutluluğa ulaşmaktı.
Fakat yol engebeliydi,ulaşılmazdı...
O karanlık yola değil de,
Gökyüzüne bakılmalıydı,
Nasıl aşılır bunca kilometre,
Zaman nasıl durdurulur,bir çare yüreğim nasıl susturulur
Bilen var mı?
Yollar bu kadar uzun,bu kadar acımasızken...
Ruhumu tel tel eskiten,soğuk bakan asfalt varken;
Nasıl açabilirim gözlerimi sana,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!