Yine kendimle başbaşayım,
Çocukluğumu özlüyorum,
Salçalı ekmeğimi,
Güğümde fokur fokur kaynayan suyu,
Elma şekerimi,
Ama en çok da kaybettiğim masumiyetimi.
Hâlâ masum muyum, bilmiyorum.
Bunca dolaplar dönerken etrafımda,
Ben masum kalmayı başarabildim mi?
Üç kere yutkunuyorum, "insanlar" derken,
Neden bu kadar acımasız?
Neden bu kadar bencil, bu kadar vurdumduymaz?
Soruların ağırlığı çökmüş omuzlarıma,
Ama cevaplar yok,
Yine cevapsızlıklarımda boğuluyorum.
Her yanım yara bere içinde,
Gözlerim ayna gibi yansıtıyor bu savaşı,
Ben hangi cephedeyim?
Bir savaş veriyorum, hem de kendimle,
Ama gözlerimdeki yaşın adı sevgi olamaz,
Hani sevmek güzeldi?
Bir kere sevdim, bin kere pişmanlık biçtim.
"Seven gitmez" diyorlardı,
Peki, bu yüreğimin kapısındaki ayakkabılar kimin?
Kim terk etti beni böylesine?
Saçıma dolanan akların sebebi ne?
Benim de pembe, mavi, yeşil hayallerim vardı,
Kim boyadı onları griye, ne zaman?
Ben ne ara büyüdüm?
Oysa bir kuşun kalbi kadar hızlı çarpmıştı,
Değdiğinde ellerime yarin elleri.
Sonra hissettim itişini,
Sevgiyle tutan el, neden nefretle iter ki?
Suçum neydi, bir defa olsun sormadan,
Kovuldum yüreğinden.
Bir çöp poşeti miydim ki,
Kızınca kapıya koyup, sonra geri alınacak?
Gurur denilen o ince ip,
Dolandıkça boynuma, boğuldum her kelimede.
Bu aşkta bana gitmek düştü,
Bende gittim,
Ama gitmenin de suç olduğunu öğrendim.
İnsan severken nasıl gider ki?
Yoksa nasıl gitmeli?
Her şeyi kırıp dökerek mi?
Yoksa sessizce, iz bırakmadan mı?
Yüreğimden kalkarken sevgilinin naaşı,
Siyah bir tülbent dolayamadım başıma,
Adını koyamıyorum hâlâ:
Gitmek mi yanlıştı?
Yoksa esaretten kaçmak mı suçtu?
Beynimde bitmeyen git-geller,
Bir yanım "Helal olsun sana kadın," diyor,
Nasıl vurduysan masaya yumruğunu.
Diğer yanım fısıldıyor:
"Ya üzüldüyse? Ya ağladıysa?"
Ama benim gözyaşlarım bu kadar değersiz olamaz!
Şimdi var ile yok arasında bir sevginin
Kırkını veriyorum.
Sen öldün sevgili,
Ama asıl sorun şu:
Ben bunu hâlâ kabullenemiyorum.
Oysa ellerimle gömmüştüm seni yüreğime,
Üzerine iki gül dikmiştim;
Biri sarı, ayrılığı,
Diğeri ise siyah,
İçimdeki ölüyü temsil eden.
Hiç ölü bir bedeni sürükleyen ayaklar gördünüz mü siz?
Ben gördüm, hemde otuz dokuz numara.
17.09.2024 11:03
Kayıt Tarihi : 17.9.2024 11:35:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!