Ben bakış bakış öperken
Ayak basıp gezdiğin yerleri
Sen gölgeni hangi dehlizlerde süzdürdün
Dolaştım zannettiğin yerler
Geldiğinden öte, gittiğinden öte
Saklı kentlerin sakin yaşayanlarındandım
Bir kuş sesi bir de yağmur sesi
Gürültüden sayılırdı orda
Düzen bozuldu geçi o zamanlar
Hasretini duyduğun şeyler
Yağmurdan öte, bülbülden öte
Ötelere ihtiyacın olsun bir kere
Düşünce eylemin öteleri aşsın
Söylenmemiş güzellikler de var
Dilimin ucunda düştü düşecek
Ama giryan olmuş nice yürekler
Ateşten öte, külden öte
Gül tutmamış elleri olanlar
Su görmemiş elleri olanlar
Başka ele hicret etmemiş elleri olanlar
Sizlerin bu hali
Benden öte, ondan öte
Sabrın sonu hep selamet mi?
O selamet benim selametim mi?
Elimizde hayatın icazeti
Yaşamaya dair öğütler ilk sayfa
Yaşanandan öte, yaşanacaklardan öte
Kolunda saat, duvarda saat, masada saat
Hepsini bir bir kaldır at
Yaşadığın an
Geçmişten öte, gelecekten öte
Renk renk yaşadın hayatını
Her rengi tattın bir bir
Belki farkında oldun belki değil
Hepside binbir renkti
Beyazdan öte, siyahtan öte
Ritmi değişmiş nabzının
Tuttuğun ekmek değil
Ağzındaki yemek değil
Sakladığın gözyaşı kirpiğinin ucunda
Gizden öte, hazineden öte
Önce bir titreme aldı içini
Sevdiklerinden ayrılırken
Sonra bütün vücut nasiplendi
Geceleri sevdin gayrısı
Hasretten öte, vefadan öte
İsimsiz bir mezar en iyisidir
Kim bilir geriye kalanlar
Hangi dertlerden eriyecekler
Hep hüsnü anları yaşamaz gönül
Yaşanır takdir edilen
İstenenden öte, kalandan öte
Kayıt Tarihi : 25.4.2005 23:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)