Mutlu Çelik kardeşime
Bu kadar çok sevilmesi ATA’nın
Kıskanılmış,karnı şişmiş bunların
İzinde gururla giden vatanın
Durumundan aklı şaşmış bunların...
Ne iş yaparsın sen mesleğin nedir
Bir şeyler üretip satsan birader
Çalışırken gören yoktur nicedir
Topluma bir değer katsan birader
Her şeyi bilirsin yarım yamalak
Dinle beni narçiçeğim
Rengin gibi yakıcı
Rengin gibi sıcak
Bir ömrümüz olacak
Dolu dolu yaşayacağız geleceği sakın kuşkun olmasın
Doruktayken sana sevdam
Erişilmez olursun hep
İsmin dudaklarımdan tesbih tesbih dökülür
Çaresizlik kol gezer,
Boynum bükülür..
Adının karşılığı hasret olur sorana..
Sessizlik bile kulaklarımı tırmalar
Seni düşlerken.
Başka dünyalara gider gelirim
En tiz çığlıkları duymadığım da olur
Bir boşluk gözlerimde; dalarım uzaklara
Dünya yine senin etrafında dönüyordur
Bir kara duvarla çevrilmişim ben
Ne bahardan fayda ne de yazından
Hayat harmanında savrulmuşum ben
Geçtim ekmeğinden geçtim tuzundan
Ehline düşerse bir kulun işi
Doğruydu yazdıklarım
Başlamam aybaşınaydı
Ama şıp diye
İşe başlatmıyorlar adamı babacığım
Son gittiği adam
-Hani şu senin okul arkadaşın-
Bugün gene sıkılıyorum baba
Canım burnumda
İş bulamadım daha
Odunum da tükendi
Oysa yıllardır görülmemiş
Bir kış var Ankara’da
O ne güzel masallardı her satırda sen
Tanrım o ne müthiş sızlamalardı ki bitti
Ne ben sorsam sana ne sen söylesen
Düne kadar öyle bir aşk vardı ki bitti
Gönül aşkın fermanına boyun eğmişti
Tabi ki mutluyum niye sordun ki
Sabahın köründe çat ayazdayız
Sen de bu soğuğu bilmiyordun ki
Sanki kışta değil bahar yazdayız
Nasıl mutlu olmam yanımdasın sen




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!