Çok Şükür
Sadığız biz atamızın mührüne
Âşıklar dayanamaz aşık kahrına
Duyup geldik Eskişehir şehrine
Sağ salim dostları gördük çok şükür
Kolaymı Yozgat ta bir taht kurması
Tahtını gönlüme kurmuş sürmeli
Yozgat ta yaşamış Yozgat ta ölmüş
Bir yiğidi kalpten vurmuş sürmeli
Tanıtmış kendini cümle âleme
Bu namede gelen geçen başlara
Hiç bir çare bulmadılar açlara
Hep sahip oldular yiğit koçlara
Emekli perişan desem kızarlar
Çiftçi perişandır sabancı rahat
Mevla yazmış şehitlik geldi başıma
Henüz girmişidim yirmi yaşına
Kurban oldun birtek kahpe kurşuna
Bayramın karalı geçti ah anam
Bende değil senin kalbinde yaram
İnan ki dünyaya gelenler göçer
Herkes ektiğini biçer efendi
Kul dara düşüp de kalırsa naçar
O zaman matâfını saçar efendi
Sözlerim manalı derya denizim
Dedim
Nezaketle çaldığın gönül kapımı
Açıp ta hoş geldin buyur gir dedim
Bu gönül dergâhım senin hanendir
Sağlamca bir kilit bulup vur dedim
Dinle anlatayım âşık ozanı
Ok timsali doğru olandır ozan
Hiç yalpa yapmadan bütün özünü
Açıp bu millete serendir ozan
Bazı acı olur bazıda şeker
Dizginle
Çevreni kolaçan et
Dizginle sen kendini
Bu dünya boş bir handır
Kırma kulun pundunu
Dolu gitti boş geldi
Kırma gönül telimi
Kırıp gitti her geçen
Acımaktan fazlaca
Oldu yüzüme gülen
Dört Mevsim
Bir yılın dört mevsimi var
İlkbahar yaz sonbahar kış
Kullar aynı hakkı arar
Ne güzeldir ona varış
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!