1960 yılında İstanbul´da doğdum. İ.İ.T.A Siyasal Bilimler Fakültesi Siyaset ve Yönetim Bölümü´nden 1981–82 öğretim yılında mezun oldum. Askerlik hizmetimi yedek subay olarak Edirne Süloğlu´nda tamamladım. Bugüne kadar banka ve finans şirketlerinde önce müfettiş daha sonra da yönetici olarak çalıştım. Şimdi bir teknoloji şirketinde yönetici olarak çalışmaktayım. Evli ve bir çocuk sahibiyim.
1978 yılından beri karikatür çiziyorum. Dönemin mizah dergileri olan Çivi, Çarşaf, Fırt ve Gırgır dergileri ile bazı gazete ve sanat dergilerind ...
Görünce eriği dalda, yâri kolda
Bil ki… Geldi bahar…
Yâr, yâr, yâr
Beni kucakla, sımsıkı sar…
Aman be usta!
“Ayıkla pirincin taşını” diyorsun.
Ayıklanır mı hiç,
Bir çuval pirinç?
Canım saymak istedi.
Bir… İki… Üç…
Her gün penceremde seyredip,
Günün ilk ışıklarında suladığım
Gonca gül
Bu sabah açmış.
Kızını sevdiğine
Bir sen eksiksin be güzelim
Hadi gel.
Sensiz gecenin tadı olmuyor.
Arılar bile bal yapmıyor.
İçim sızlıyor,
Mavinin,
Bin bir çeşidi var.
Bak gökyüzüne,
Bak denize.
Bak,
Bakınca farkı göreceksin.
Büyüklendiğin zaman
Kaf dağı misali
Zirveye çık
Doruklardan insanlara bak
Küçücük
Minicik değil mi?
Bu gece, gün doğmadan uyandım.
Seni uyandırmaya kıyamadım.
Hiç melek görmedim ama
Melekler kadar güzelsin dedim.
İltifatımı sana duyuramamanın sıkıntısı içimde
Nefes alış verişini seyrettim uzunca,
Az bilen,
“Bildiklerim bu güne kadar yetti,
Bundan sonra da yeter” dedi.
Çok bilen,
“Bildiklerim derya’da
Ben çocukken
En çok
Adalar vapuruna
Binmek isterdim…
Karaköy’den
Hiçbir karşılık beklemeden
Elimi uzattım sevgiyle.
Sımsıkı tuttun, bırakmadın.
Çok hoşuma gitti önce,
Sonra elim, sende kaldı nedense.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!