Sırtımda, taşınmaz yükü göklerin;
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?
Devamını Oku
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?
Ebed-müddet peşinde bir nefisin elinde,
Gözlerinin akında duruyorum; kızılım,
Altı patlar yerleşiş iki zaman belinde,
Düşmanıma Azrail, dostlarıma Hızır'ım.
Yeryüzü savrulurken körpe dilin ucunda
Kaf dağına tutunmuş, insanlıktan azilim,
Bir kan pıhtıya durmuş kelebek avucunda,
Anlamam kime rezil, kimin için fazılım.
Umutları doldurup beyaz gül çanağına,
Bir bülbül figanına el çırpmaya hazırım.
Dikeni dokunurken sevdanın yanağına,
Sızan teb ...
Antolojide tanıdığım ilk 'insan'...tavırları ve asilliği ile örnek alınacak bir bilge...