Kaç kaldırımdan geçtim,
Kaç sokağa daldım,
Kaç köşeden kayboldum
saymadım.
Bu gece hayatımda ilk kez
Sokaklarda dolaştım, sabahladım
Gecelerin adamı değildim ben! ..
Bu kez; gecenin içinden geçerek
geliyorum sana
gecendeki “serseri” olacağım
...
Bir ok fırlatacağım
yaralı bir çocuğun bakışlarıydı gözlerimdeki kimi zaman,
hasretin yüreğinde biriktirdiği özlemle saldıran...
belki bu özlemdi, bu yaşanamamışlıklardı, hafızamı kuvvetli kılan...
babasız doğdum ben, babaya hasret büyüdüm ben,
sonra belki de en güzel günlerini yaşadım babamla ben,
ama unutmadım, unutamadım özlemlerimi...
Soğuktu...
Soğuktu ve kar yağıyordu
Üşüyordum.
Yaşlıydı...
Yaşlıydı gözlerim ve kan akıyordu yüreğime
Ağlıyordum...
Gecenin ateşten zehri yüreğime düştü
Yüreğime düştü diyorum, biliyorum
sebebi belli
Gurbetteki sevgiliyi oynuyorum aylardır.
Ve bu gece
-hasretin acısıyla dağlanan yüreğime-
Son pazartesiydi...
Kış gününde son bulan bir pazartesi
Kapıda kar, camda buhar
İçimde bir ürperti, bir soğukluk
Bir korku var yüreğimde
Gidecekmişsin gibi...
Bir seher vaktinde gelir
kapını çalar
Selam verir,
içeri girer
Buyur edersin
Tanrı misafiridir;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!