4 Nisan 61, ırmak boyunda
Peteği gördüm, bala kavuştum
Kesildi nefesim, yanıp tutuştum
Geçtim karşıya, beyle buluştum
Şaşırdım o anda, kendime geldim
Aşkımı zakkuma, güle söyledim
Diniş verdim, soluğunu dinledim
Gözüm yaşı sel oldu, gölle buluştum
Gün gelince, aşk kitabın okudum
Bülbül oldum, gülüzarda şakıdım
Ben sevgimi, nakış yaptım dokudum
Gönlümün çiçeğiydi, gülle buluştum
Okuyup yazdım, geçtim yollardan
Hep sağlık diledim, kadir mevladan
Ben bana düşeni, aldım dünyadan
En sonunda, yar yerine elle buluştum
OSMAN KEZİBAN
04.04.1961/ SİLİFKE
Ebe dede yaşayamaz
Bayram günü bu sevinci
Torun torba gelmezse
Öpmeye ellerini
Dostluklar tazelenir
Gönlüme ve beynime uyan
Gözü gören, kulağı duyan
Hayvanı, bitkiyi seven
Ülkeyi ve Cumhuriyeti öven biri olmalı
Sağlığına iyi bakan
Altı kardeş, düştük tahsil derdine
Okuyup dağıldık, dağlar ardına
Bir daha dönmedik, baba yurduna
Meyvesi sebzesi, boldur köyümün
Ayrılıp da, yaban ele varınca
Sözü ortaya söyler, gideriz
Payına düşeni alırsın deriz
Ayranlı çorbayı bol bol içeriz
Ferhat’ı, Şirin’i severiz, biz Gülnarlıyız.
Yağlık ıslak, kurumuyor miltanlar
Yağarsa yağmur yeşerir otlar
Güneş doğup da kar eriyince
İçimi tuhaf bir heyecan kaplar
Burada her sene bahar gelince
Vücudum burada ruhum köyde
Bulgur pilavı, az tereyağı
Patlıcan yemeği, bol sarımsağı
Çökelek sıkmasıyla, aşardım dağı
Oğlak güden çocuklar, var mıdır bilmem
Saçta yapılan, her türden börek
Beydiliye dayanır, secerem soyum
Gurbette bulundu, ekmeğim suyum
Gülnar kazan, Hortu’dur köyüm
Sarı yaylan, türkülerde taşelim
Abanoz’la, Mara seni sınırlar
Adını duyanlar, hep taş sanırlar
Zeyve yaylasında, yiğit ağırlar
Sediri, Göknarı meşhur taşelim
Ormanında pelidin, meşen yeşerir
Güneşten çözülen karların erir
Yörük kızı, kervanına yol verir
Seher yerin, çiçek kokar taşelim
Baharda nevruzun, sümbülün açar
Düzünde tepende, kuşların uçar
Dağlarından ince uzun, yolların aşar
Eteğinde, tarih saklı taşelim
Irmakların, derelerin birer sulaktır
Kaynağından çıkan, suyun berraktır
Al yanaklı, Türkmen kızı kıvraktır
Kaya balın, kekik kokar taşelim
Kırların avlaktır, öter kekliğin
Platona ad olmuş, senin pekliğin
Zemheride, belli olur sertliğin
Kızkalesi, Alahan’la övün taşelim
OSMAN KEZİBAN
18.03.1975 /MERSİN
Zöhre Gelin
Oluktan kaçtı da firar eyledi
Böcü gelin Koyunluyu boyladı
Kahpe felek ne etti de eyledi
Erdemli’ye Zöhre geçti gördün mü?
Uzaktaki tepeye çıksam
Ünleyerek el edip bağırsam
Sesimi duyar gelir mi bilmem?
Komşu kızı, komşu kızı
Yaram vardı saramadım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!