Osman’a ‘bir garip’ derlerdi mahallede
Nedendir bilmem ..
Gözü hep yerde olurdu gezerken
(Pek görülmezdi ya gezdiği)
Ne dünyayı sever bir hali vardı
Ne de büsbütün küsmüş yüzünde.
Her akşam iki ekmek alırdı koltuğuna
Bir de gazete, pek okumadığı herkesin...
Bazen bakkalda görüşürdük;
Ya ben girerken o çıkardı, ya da o girerken ben
Taşındık taşınalı
En uzun görüşmemiz bu bakkalda olmuştu.
En uzun sohbetimiz de
Selamünaleyküm / Ve Aleykümselam..
Bir gün
Birden bire boşaldı her yer
Osman dolduruyormuş meğer sokakları
Ve görür oldum akşamları
Artan iki ekmek bakkalın vitrininde, Osman'ın almadığı...
Nihayet bir akşamüstü
Bakkalın yüzünde bir gülümseme
Elinde de bir mektup vardı
Üzerinde kırmızı damgalı
“Er mektubu görülmüştür”
İçinde de bir resim, başı traşlı
Sanki mahcup olmuş da var bir özrü
Eğikti başı, gene yerdeydi iki gözü
İzine geliyormuş yakında, on gün
Bir başka yeşerdi yapraklar
Kuşlarda bir başka düğün...
Ve beklenen geldi simsiyah bir arabada
Âlem duydu, kimsenin duymadığı gelişini
Simsiyah oldu sokaklar
Artık artıyor her akşam hep iki ekmek
Sokaklar bile Osmansızlığa alıştı
Havada kaldı iri adamların attığını nutuklar
Zamanla bakkal bile unuttu
Onu hiç unutmayan
Belki de içinde geldiği tabuttu...
Karabük 1988
Kayıt Tarihi : 25.2.2022 10:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir şehit cenazesinden sonra.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!