Oturmuş gülüşürken senin yanında,
Saçlarından gül topluyor rüzgar bahçelere,
Efendim deyince yüzün yüzümde,
Sual ederken bakışın var ya.
Suyun akışıyla coştu yürekler.
Herkes gücü kadar zulmeder.
Kimi gittiğiyle,kimi bulduğuyla,
Kimi putlarıyla,kimi şeytanıyla.
Kursakta atan nabız bir lokmalık hürriyet.
Beklemek,beklemek ölene dek beklemek,
Ölüme beş kala telefonda kulağım.
O haberi vermesinler,bin yıl ayrı olalım.
Hesap gününde çırılçıplak ve tekiz.
Ama yarın sesinle uyanayım.
Tabut,toprak ve sonsuzluk,
Sanki pervaneler bir kasveti üflemiş.
Yokluğun tazeliği ve zamansız bekleyiş,
Sanki binlerce yıl hep boşuna geçmiş.
Mendil açmış dilenci,
Bakıyor gökyüzüne,
Kucağında bir çocuk,
Göstermiyor yüzünü.
Çocuk ne kadar da temizsin,
Bahçem senin nefesindir,
Ben nefesinden bir tohumum.
Büyüdüm çiçek açtım.
Aynı sen gibi koktum.
Bir evin perdesinde heyecan bir evin perdesinde.
Arkasında gölgeler oyun oynar gibiler.
Penceresi önünde her gece beklediğim,
Hoş geldim saçlarına,boş buldum sende beni.
Sen gözlerini başkasına çevirmişşin sevgilim,
Bu gecenin yaşanacak her geceye selamı var.
Bu gece bende burdayım.
Tek başıma değilim üstelik,
Damarlarında akan kanım.
Şeytanla beraber akvaryumda,
Bir zenginin salonundayım.
Bir çocuk gelir, alnından öper gençliğin,
Nefes almak sokağında özgürce,
Yürümek caddelerinde,
Bir çocuk kadar hesapsız öpsem bayraklarını,
Bir çocuk gelir alnından öper gençliğin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!