Gün batar ilk akşamdaan akşamdan
Kaçamazsın eceldeen ecelden
Vakti saatin dolduğu zaman
Kesilirsin nefesteen nefesten.
Ay kaybolur sabahtaan sabahtan
Pamuk şekeri kıvamında toz pembe
Tadı, küçük bir çocuğun damağında
Aklı bir karış havada,
Bulutlara kafa tutan
Kiralık düşlerim var benim Asiye!
Ederi tatlı bir gülücük,
Kız Kulesi gibiyim bu aralar...
Ne fırtınalar, ne kışlar,
Ne depremler atlattı da
İnadına sapasağlam, mağrur,
Başı dik ayakta hala...
Kız Kulesi gibiyim bu aralar...
Kocaman dalgalar gibidir yüreğim
Kabardıkça kabarıyor
Açtım yüreğimi
Kucaklamak istiyorum
Taşı toprağı, yıldızlarla ayı.
Yağmur yüklü bulutları
Kocaman cesareti küçücük bedenine
Nasıl sığdırdın çocuk?
En değme babayiğit seni görse
Gıpta ile bakar çocuk.
Bu nasıl bir cesaret,
Bu nasıl bir vakar çocuk?
Mekânlar köhne,
Meydanlar harap,
Kudüs viran…
Takılı kalmış mazide,
Akmıyor artık,
Durmuş Kudüs’te zaman.
Aklımdasın yar,
Fikrimdesin yar,
Kalbimdesin yar,
Dilimdesin yar...
Cayır cayır yansın kalbim,
Kavrulsun taa ciğerlerim.
Kaldırdım ellerimi semaya
Niyaz eyledim Yaradan’a
Ya rab! Ol dedin olduk
Can da senden ruh da sendendir
Hayrı da şerri de verensin
Ebu Ubeyde komutasında
Sahabe-i Kiram ordusu
Çevirdi dört bir yanını,
Dayandı İliya’nın kapılarına.
Ordu büyük mü büyük,
Ordu kuvvetli mi kuvvetli,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!