Geçtiğin sokaklar bir serçenin çeliyor ayağını
Attığın adımlar yollara çiziyor haritanı
Bilsen nasıl teşne gözlerim gözlerine,
Ruhum ruhuna, sesim sesine, elim eline...
Taş kalbinde maden, bir ben mi görüyorum?
O tatlı dilden zehir, bir ben mi duyuyorum?
Geçmişi geceye ninni, bir sen mi örtüyorsun?
Avunmak ne de boşmuş,bir sen mi üşüyorsun?
İnsan sevdiğine verir mi hiç bir zarar?
Sevip oyun oynarsan bu kime, neye yarar?
Sonunda onu yutar örümceğin ağları.
Tut ki kazanan sensin; sever mi insan aynı?
Arasan da yolları, aşsan da hep dağları
İster zemzem ol toprağa istersen ab-ı hayat
Sonunda kapatacak ecelin tüm çağları...
Zehra Balsatar
Kayıt Tarihi : 4.4.2023 23:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Serçeye tuzak kuran örümceğin hikayesi. Not: serçe yüksekten düşmüş yaralıydı. Örümcek serçeye yarasının merheminin ağları olduğunu söylemişti. Çok sevmişti serçe örümceği. İlacının ağlar olmadığını bildiği halde sabırla sevmişti örümceği....yiyebilecekken örümceği tek seferde yememişti... Örümcek ise serçeyi kandırdım sanıyordu. Örümcek tamamlayınca zehirli ağlarını serçe bildi vakti kanatlarını açıp uçtu. Örümcek kendini ve etrafındaki çer çöpleri de çekerek ağlarına dolandı. Bir süre sonra hepsi birbirini suçlayacaktı...