Yırtın ve atın gömlekleri hani ütülü pantalonlar arasında
İçindeki paçavra, soğuyan demir nükleer patlama
Orkide soldu, kirpikleri bir bir, dalında dutlar, kuşların çığlığı
Kelebeğin omuzlarından indi yük
Ölü doğan buzağı köylünün feryadı
İşçiler ki umut tarlasında, kendi bileklerini kendi elleriyle kestiler
Çünkü at vuruldu, çünkü kaldırım taşları oynadı yerinden
Kan kurudu, melek sustu, bütün kır çiçekleri
Çamurlu elleri unuttu.
Durdu, nasıl da gece
Sızdı gizlice suskunluğunun içine
Sokak lambası, ağaç dalı, karga mahzun
Sığınamadı kar tanelerinin arasına
Yağmura, buluta; yükseld, feryadı ve orda çıt çıkmadı
At doğruldu, yüzü gözü çamur içinde işçiler
Melek duaya durdu, buzağı bir nefes alımı kadar, kuşlar sustu
Yine çıt çıkmadı.
Gece devrildi dünyanın üstüne, kaldırım taşları, paramparça
Nereye bastığı önemsiz ayaklar
Çekiç örsün ardı sıra
Sonra ya sonra
Sus, çıt, heyhat.
Kayıt Tarihi : 16.6.2019 00:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!