Asaletten dem vurmuşlar,demişler ki,
Bu ağaç, ailemizin soy ağacı.
Kökleri çok derinde...
Ağaç yaşlı,
Kurt yemiş her bir yerini,Dalları çatal,çatal,
Sanki yılan iki başlı,
Gelirmiş bir ormancı her sene,
Dallarını kesermiş ağacın,
Götürürmüş kucak kucak,
Evinde yokmuş yakacak.
O sene zalim bir kış hüküm sürmekte iken,
Yine gelmiş ormancı, kesmiş birer birer,
Ağacın her bir dalını,Dağdan aşırıp salını,
Dönmüş evine...
Ama aklı ağaçta,asıl ürün köklerinde diye,
Gece gündüz sayıklarmış...
Bir kaç ay geçmiş üzerinden,
Birde ne görsün ormancı,ağaç filiz vermiş yeniden...
Fakir adam inatçıymış,ortalıksa karanlık,
Toplamışmış arkadaşlarını,bir gece öncesinden.
Şimdi sıra bu ağacın,köklerini sökmede,
İnsaflı davranırken ağacın kurdu bile,
Ses gelirmiş kuytulardan,korkar olmuş kalabalık.
Bir de göre ki ormancı,kendinden önce de
Davrananlar çok olmuş.Toprağın çok derininde,
büyük bir hazine bulmuş...
Derdi ki rahmetli anam,bir evden kırk yıl,
Ne zenginlik,ne fakirlik kokusu gider...
Bazısı şiirinin sonunu,
Sözün bittiği yerde,etkili bir final ile bağlarmış...
Kimisi de bırakırmış,okuyanın izanına
Kesilen her ağacın damarları kanarken,
Serçeler, çok ağlarmış...
8-Mart-2009
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 8.3.2009 09:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dünya kadınlar günümüz kutlu olsun...
Serçeler, çok ağlarmış...
Hikaye tadında, hoş bir çalışmaydı, kutlarım.
saygılar...
selami
Her masalın da bir hisse si vardır elbet . Ama bu anlatıda olduğu gibi finalin büyüsünden kurtulunabilinirse eğer ...
Kesilen her ağacın damarları kanarken,
Serçeler, çok ağlarmış...
çok güzeldi, sayın Apel , kutluyorum ...
TÜM YORUMLAR (3)