ORMAN YOLU' nda...

Kimseler ayak basmamış,duyulmamış ad’ı-san’ı..
Rengarenk çiçekler,kuşlar cezbediyorlar insanı..
Gelinler gibi süslenmiş ağaçlar sıra halinde;
Güzelliği karşısında kaynadı Aşık’ın kan’ı! ..

CENNET gibi Orman yolu..Yürü,bir hayal kolunda! ..
Sanki Melekler saf tutmuş yolun sağında-solunda…
Tarife sığmaz ferahlık sabahın ılık Yel’inde;
Gezdiğimi hayal ettim! ..Güzel Can DOST’un kolunda..

Ellerim gerçek Can DOST’un yumuşacık ellerinde,
Başım omuzunda,kolum Can Dost’un ince belinde…
CAN DOST’um hatırlatıyor,İLK AŞK’ı-güzel Cânân’ı…
Hayaller Umman misali; duygular umut Sal’ında…

Takılı kaldı hayalim boynu bükük GÜL dalında..
Bir teselli arıyorum,o lepiska saçlarında…
DOSTLUK TÜRKÜSÜ’dür şimdi,AŞIK’ın garip dilinde…
DOSTUM yanımda kaybolsam şu güzel CENNET yolunda! ..

EŞ’im,İLK AŞK’ım,CAN DOST’um herbirisi başka-başka,
DOST SEVGİSİ,benzemiyor ne Sevgiye,ne de Aşk’a..
Nice uzakta olsa DOST,yaşar gönül kafesinde;
Hayaliyle yaşattığı güzel duygular bambaşka…

CAN DOST’a hatıram olsun şu acizane şiirim;
DOST’a bu can kurban olsun..,Ben de naçiz bir şairim…
Bu fakir bir yeni hayat buldu DOST’un nefesinde..
Duyguca fakir değilim,aslında Bahr-i zahir’im.. (*)
ERDEK-15.11.2010
*) Bahr-i zahir / Coşkun deniz
——————————————————————