Dudakların nasıl oldu
Halâ korkuyorlar mı başkalarını ıslatmaya!
Ya ellerin..
Öğrencilermi halâ
Yoksa ikinci buluşmadan terk mi
Abadi kağıtlarına yazıyorum bu kez,
Mürekkebine abir katarak kalemin..
Nüansı bozuk bu şiirin
Tadı kaçmış biraz!
İğrenme..
Bir şair'i öldürdün sen,
Hemde kendi dizelerinde.
Melun günahlara soktun işte bir ağız mızıkası
Bremen'i geçti..
Istakoz macuna dönüştü ellerinde.
Ve sen bir şair'i öldürdün.
Gittin ya;
Bu şehri tam otuzdört yerinden bıçakladım.
Üsküdar'dan başladım kan dökmeye
Daha başlanmadan üçüncüye, attım dördün temelini
Haliç betondan ağladı!
Yağmurunda modası geçti artık..
Geriye kalanları süpürmek için açtığımda kapıyı,
Mabedimden bi deli kaçtı
Ve bi delik açtı suretlerime..
Eşcinsel müderrisler yetiştiriyorum senin için..
Gözlerinin yarısını istiyorum,
Uçları kırılmış saçlarında benim olsun..
Yediğin yemeklerden banada ısmarla,
İstismar et zaaflarımı..
Anagramlarla dolu mektuplar yazalım,
Zarfın bi kısmını yala,
Ya bir sevgilim olurdu hayal,
Ya da bir sevgili yaratırdım kendime gerçek olmayan..
Sağa dönerken sola sinyal verecek derecede delirdim...
Ve çocuklarım bunu hatırlayamayacak kadar büyüdüler artık.
Orada olacağınızı hayal bile edemediğiniz yerler vardır;
Çarşafı kıvılcım beyazı,yüzü gözü bal/kan! içinde
Kalansız bir bölmenin, bölünenini oynamıştım bedeninde.
İkmale bırakılan acıları, hala veremedim..
İlk ihtimal aşık olmak olmasaydı sana.
Yaşadıkça sıkışmazdım bu ıslak, evrensel kümenin içersinde.
Ardından bir şehir bile ağlayacak,
Bu koskoca şehir çocuk misali hıçkırıklara boğulacak..
Ve sen hep gitmelere tutsak yaşayacaksın,
Ne kadar yaşanırsa..
Yaşlanacak,
İçindeki gözler dahi yaşlanacak..
Bizden başka kimse olmasa,
Terkedilmiş ahşap bir evde bulunsam,
Komidinin yanında,
Yarı bilinçli, yarı baygın..
Gözümün bebeğine indirgenmiş şipels
Elinde bir Nagant,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!