17 yıl önce özel bir öğrencim vardı. Adı Orhan...
Saf mı saf , tertemiz yürekli Özel bir Çocuk..
Onun özel durumunu fark ettiğim için onunla özel ilgilendim. Sevgiyi , Şefkati eksik etmedim. Aynı ilgiyi ve sevgiyi akranları da gösterdi. Sonra Okuldan ayrıldım. Ve 17 yıl aradan sonra Orhan gelip beni buldu. Makamda ziyaret etti.
Gerisini ondan dinledim. " Öğretmenim sizden sonra kimse beni sevmedi, Kimse benimle ilgilenmedi, Arkadaşlarım benimle hep dalga geçtiler, oyuna almadılar ve her gün beni dövdüler. Öğretmenlerim beni anlamadılar. Yokluğunu çok hisettim. Gizli gizli ağladım. Kimseler beni anlamayınca artık okula gitmedim. Okulu bıraktım. Oysa ben hep okumak istiyordum. Allah bazı arkadaşlarımı ıslah etsin. Onlara beddua etmeğe de kıyamıyorum. Onlar benim okuldan ayrılmama sebep oldular. İzini aradım ve burda olduğunu öğrendim. (Bu arada sana sarılabilir miyim ? diyor ve aynı o eski çocuk masumiyeti ile sarıliyor)
Öğretmenim biliyorum geç kalmışım Vallah bak saçlarım da beyazlaşmış ama ben okumak istiyorum. Bana yardım et.....
Orhan'ı sabırla ve hüzünle dinledim. O saflığı o masum çocuk hali hala devam ediyordu.
Bir özel çocuğumuz "Akran Zorbalığına Maruz kalmış ve Çok sevdiği okulundan ayrılmak zorunda kalmış".
Asıl üzücü olan şey "Okulda öğretmenler de dahil hiç kimse beni anlamadı" demesiydi.
Orhan bugün bu söylemleriyle bana bir ders verdi. Tüm okullarımız da özel öğrencilerimize ve diğer öğrencilerimize uygulanan AKRAN ZORBALIĞINA dikkat çekeceğiz. Bu konuda eğitimler vereceğiz. ...
Orhan ile de Eğitime yeniden Bismillah dedik...
HIÇ BIR ÇOCUĞUMUZ FEDA EDİLMEYECEK KADAR DEĞERLİDIR.
Şükrullah YavuzerKayıt Tarihi : 31.1.2024 12:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!