Bu çirkin sokaklardan nefret ediyorum artık
Akasyalardan, kekiklerden,
Sokağımın köşesindeki çeşmeden.
Sahte insanlardan.
Yalancı aynalardan.
Kalp kırıklıklarımdan.
Çok doluyum bu gün
Şiir yazmak istiyorum yeniden
Yine yeniden her seferinde
Küçük bir akvaryum balığına benzetiyorum seni
Sana okyanusları vaat ediyorum
Sen istemiyorsun.
Ben hiç çınar ağacı görmedim
Yaslanmadım sırtına
Hiç öpüşmedim altında
Kitap okumadım...
Ben hiç köy görmedim
Dinlemedim türkülerini
Mor bir menekşeydi boynu hep bükük
Yardıma çalışmıştı hep biri
Ama elinde değildi
Su verirken hep zehirledi onu
O şimdi üzgün güvendiği tek şeyin
Ona zehir verdiğini biliyor.
parlaklığında kamaştı gözlerim
yaşam oldun toprağın suyuyla hayatıma
yazımı geçirdim sıcaklığında
birer birer ölüme saldım yapraklarımı
kışın o siyah beyazlığında
güneye savurdum tohumlarımı
Sanırım seni çok özledim
Ve gün geçtikçe daha da çok özlüyorum.
Düşünüyorumda niçin bu kadar aklımdasın
Neden hayata örneklerim sensin
Bazen buluyorum
Ben ençok seni tanıdım hayatımda
Seni seviyorum demek istiyorum bazı zaman sana,
Ama ben seni hiç bilmedim
Sadece olmanı istedim
Şu an ve bazı zamanlarda.
Ben seni bilmek istiyorum
Oysa ben neyi neden istiyorum?
Yağmur yağmaktaydı o saatlerde bu şehre
Şehrin yağmura aldırdığı yok
Kendi kendine sövüyordu
Bir ben vardım yağmuru düşleyen bir de sen
Ve o çeşmenin başıydı sonun başlangıcı
Seni görüşüm bana sarılışın.
yitik bir krallığın
yitik aşkıydın sen
seve sevişe yüreğimde beslediğim.
çok sabrettim senin için
çok seyrettim gözlerini
ilk kez düş kurdum sonra
dolaştığım sokaklar artık yabancı bana
sararmış yapraklarını özledim geçmişin
yalnızlığında son bulsun istedim
yalnızlığımda aşk olsun, sonbaharın.
ıslak sokaklarım savaş veriyor rüzgarlarda
yüzüme bakmaktan yoruldum
dost.....uzak geçmişimin tanıdık yüzü......
martılara fazladan ekmek at benim için.......
sonsuz sevgi ve dualarımla........