Karanlık,ıssız bir gecede,
İskelede yapayalnız,
içimdeki atmosferde yok oluyorum.
Yırtılmışçasına yeryüzüne akıyordu,
Sim siyah gökyüzü,
Şeffaf binlerce damla halinde.
Büyüme çocuk,
O küçücük yüreğinde,
Acıları büyütme...
Bir beyaz güvercin gibi,
Sal umutlarını gökyüzüne,
Çekip gitmek gerekti bu şehirden,
Önce kitaplarımı toplamaktı raflardan,
Valize hınca hınç doldurmaktı eşyalarımı,
Ve katıksız geçmişi silip atmaktı omuzlarımdan,
Umutla,hırsla,inançla sarılmaktı hayata.
Kaç ay oldu,
Şiir bile yazamıyorum.
Allah korusun!
Yeteneklerimi mi yitiriyorum yoksa?
Yoksa;
Şairler çoğaldı da,
İster yakın ol,ister uzakta,
Azraile yok mesafe bu hatta,
Hazırda “sessiz bir gemi bekler”
Yola çıkmak için bu limanda...
Güle güle git,
Demeyeceğim sana,
Güle güle kal,gittiğin yerde...
Güle güle gel,
Demeyeceğim sana,
Son gördüğümde,
Uzun beyaz saçı,sakalına karışmış,
Başında fötrlü şapkası
Ve ağzında piposuyla,
Deniz kenarında oturuyordu.
Öylesine derinlere dalmıştı ki,
İlk bakış,
İlk Çarpılış,
Sınırsız bir yangının
İlk kıvılcımlarıydı belki,
Belki de bir enkazın başlangıcıydı,
Tazeliğine doyamadan,
Bedenimle senden uzaksam,
Kalbimle sana hep yakın,
Esen yellerle bir ses duyarsan,
Bil ki haykırışım,
Bil ki sudan berrak sevdam,
Bil ki;
Varsın güneşler doğsun boşuna,
Varsın yürekler yansın boşuna,
Bir veda busesi sevda kuşuna,
Kaybolan aşkımı bulmaya geldim.
Bu sevda dünyalara değişmez dendi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!