ne bahar isterim artık
ne de gül goncası taze
bir bakışın yeter bana
ömrümün en yeşil yazı.....
orhan diler
Sen oradasın, ben buradayım
Arada kilometreler, saçma yollar, hayatın garip oyunları
Elimi uzatsam tutamam
Ama yine de deniyorum… boşluğa
Bazen deliriyorum seni düşünürken
Bir akşamüstü rü’yâ gibi kandiller yanarken
Süleymaniye sessiz, zaman durmuş gibiyken,
İçimde yükselen bir ezanla hatırladım
seni düşünüyorum
kahve içiyorum
ne tuhaf,
dudaklarımda hep gece kalıyor
küçük bir şiir oluyorsun sonra
iki dize arasında uyanan
Ey güzellik, sen kara bir melek misin?
Bir gülün içinde gizli ölüm gibisin.
Yine de, ey lanetli tatlı keder,
Bir şehir uyur, sokaklar sessiz, ıslak,
Bir lamba yanar günahın gözbebeği.
Bir kadın geçer, gülüşü solgun, tuzak,
Ey karanlık! Sen ne kadar derin olursan ol,
Işık her daim senin içinde saklıdır.
Ruhunu kirleten geçici dünyaya aldanma,
Gerçek varlık, kalpteki ateşte saklıdır.
Gözlerini aç! Kaderini bekleme,
Her nefes bir imtihandır, bir direniş.
Gönül yolum dardır geçilmez,
Taşına dikenler saçılmış.
Ne bir dost var, ne de yoldaş,
Yalnızlık yüreğe göç etmiş.
Ben yürürüm kara taştan,
kelimeler yetmiyor sana
ama susmak da yetmiyor bana
bir bakışınla başlar her şey
ve hiçbir şey bitmez aslında....
orhan diler
Zenginin saati altın, zamanı bol,
Fakirin saat çalışmaz, derdi çok
Biri "azıcık zam" der, cüzdanı şişer,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!