Yürüyor heyecanla elini tutmaya gör
gülüyor pür neşe yüzüne bakmaya gör
kıpır-kıpır kolları, kanı kaynıyor
yüreğini yüreğinle tutmaya gör.
Susuyorsa sanmayasın dilsiz
deryalar kaybolur derinliğinde
Yaz ortası, bozkır öğlen sıcağında
türlü bitki harman olmuş kucağında
uzaklarda biçerler harlıyor
en tepede ateşten bir tepsi parlıyor
kuş cıvıltısı, börtü böcek sesinden
saman kokulu ılık rüzgârın heybesinden
Susmak ölümlerden beter uyku
suçluluk ruhumda azman duygu
iç içe geçmiş yakın ve uzak
insanlığımı kemiren sihirli kutu
Bombalar uçuşur parıltı saçarak
Yüksek kürsüden haykırınca buyurgan
haşyetle sindi aşağıda olanlar
hayranlıkla alkışladı dalkavuklar
arada kaldı vicdanı yüreğine sığmayanlar.
Ne büyük bir güç, Tanrı misali(!)
haklıdır, nede olsa güçlüdür
Kanat açtılar mevsimi gelmeden
yuvası yağma olmuş turna kuşları
ne bir konaklama, ne bir otlak
izin yok bir kış geçirmeye
umudun peşinde canhıraş
çırpınıyorlar kanat-kanat.
Ne sen bensiz olursun
ne ben sensiz yapabilirim
sen akıp giden ömür
ben özümü sana katabilirim
Al beni, götür beni
İşte dostum, işte düşmanım ve ben
hem iyilik hem kötülük harcı beden
kavgam kendimle, kendi özümden
bir iner bir çıkarım kimse görmeden
Dışarıda şahikalar parçalansın isterse
Aklım erdiğinden beri
Bir vicdanım kalamam geri
Söylenmeden, söyletmeden
Sırtlandığım gönül yükü
Kimselere belli etmem
Ne hazin bir hikayesin sen
nisyandan mısın ünsiyetten mi
ikisi iki burç sende, iki kutup
iyiye mi meylin kötüye mi
iyilik bir elinde kötülük diğerinde
ve bir parça yaratıcılık payende
Gök kubbenin altında
Avuçlarımda yıldızlar
Yüreğim iki kanatlı
İşte hayata dokunurum
Dost elveda deyince
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!