Ordan… burdan… şurdan… Şiiri - Mehmet Halil

İktidar dedik mi, iki çeşidi gelir akla
Kusursuz insan fabrikası kurmakla görevlendirmiş insanlar girer birinci sınıfa
Kusursuz insanlara örnek alırlar kendilerini
Kusurları düzeltecek yeni makinalar üretir
Kendilerine benzetmek isterler diğerlerini…
Ve makinalar boş kalmasın diye ‘kusurlu’ insanlar tüketilir…
İştahla artırırlar verimliliği…
Aşınmaz makinaların dişleri.

İktidar dediğimizin ikinci çeşidi
Yine insan fabrikası,
Tohum eker nadasa bırakılmış topraklara…
Kota koyarlar ona da…

Bizi ayakta tutan hot zot
İşte geliyor ESHOT
Otuz altı oturak, altmış dört ayakta…

Bizi ayakta tutan hot zot
Otobüsten geri kalmayan
Ege kıyıları gibi döşenmiş raylarda
İçimizi çalkalayıp ayran yapan
Sadece düşüncelerde alternatif yaratan
‘Metro’ diye sunulan hafif raylı sistem…
Elli altı oturak, yüz doksan sekiz ayakta
Eşlik ediyorlar korosuna,
Uyarak gelir dağılımındaki istikrara…

‘’İmtiyazsız sınıfsız bir kitleyiz! ’’
Hep bire on oldu hedefimiz
Memura yüzde üç…
Zorunlu tüketim maddelerine yüzde o-tuz
Tuzu kaldırınca masalardan
Sıfır kalacak geriye zamdan…
İşte bu umut memuru yaşatan…
İşte bu umutdun altında büyüyor sessizlik…
Yıllardır sıfır zamla ezilen
Ve ezildikçe utanç duvarı haline gelen
İşçiler ve emeklilerdeki sefillik…

Hep bire on oluyor büyüklerin hedefi
Ve onlar da biliyorlar ki
Nal toplamaktan başka türlü kurtulamayız!
Ama kim sordu ki niyetleri?
Biz, kurtaracaklar diye beklerken memleketi
Kurtarmaya çalışıyor her gele n kendini…
İlk geldikleri günlerde, geçimden şikayet edenler
İki dönem sonra, dünyanın en zenginleri…

Sözde ‘’Nereden buldun! ’’ yasası varmış
O da yoksullara musallatmış…

Tecavüzü suç sayıyorlarmış
Suç olmasın diye de
Uyutup tecavüz ediyorlarmış
Suç uyuyanda mı, yoksa uyutanda mı?
Mahkemeler onu sorarmış
Özel güvenliği olmayana
Cezayı basarmış…