/Can (~ken) Abla'ma... (şimdi sadece) kanat olan'a, kıymet bilene.../
Sen siyâhtın biliyorum. Bütün bu ışıkların, sarı aydınlıkların arasında, ölüm sesiyle gizlenmiş patiskaların; avuçlarında sakladığın erik çekirdeklerinin arasında...
Hüznü bir kız çocuğunun yüzüne işlenmiş...
Hani bir kardelen çiçeğine yaslanmış o dal... Aynalar ve kimin bilmem titrek yüzü...
... ve nihayet gelip çattı
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi
Devamını Oku
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi