Ne çatı
Ne duvar
Ne iz
Ne de yol, sadece kuru ayaz, deli deli yel…
Çanak çömkekçilik ederek bir bakıma toprağa
Ayarında kararında kıvamında düz giderken çatırdar belki bir yerinden nazikçe bir nokta
Kendi üstüme sürekli bir kendim daha artırıp koymalıyım sapağında
Delişmenliğe geçişin
Bir yoksunluk perhizinden
Bir züğürtleme çekiliş kurasına madarasız
Bir soyutlanma inzivasına hele hiç,
Kendi kıskaç bağlamında kendi kendine
Kötülüklerden korunup kolanıp sakınarak
Bir bilseydin
Bileydin eğer
Tartıya vursan gram ya gelir
Ya gelmez
Hafif çakır ve giysisi çilekli büzgülü kadınlara benzeyen
Hani içince evi barkı bulamazlığa iyice sapıtır ya gezme tozma delisi yol, kavşak, iniş , yokuş
Nefes borusundan abuk subuk sesler
Yanık dumanlar çıkarmak için pusulasını şaşırmış baygın aygın kelimelerinden
Ve dünya takvimiyle günün gecenin yerinde hiç düz durmayan sallantılara garsonluk ettiği
Ve yağmurdan kararmış
Ve çamurlaşmış toprak gibi sonbahardan
Ve kasımdan bozma beter bulanık
Kahkahası çıngıraklı kanarya sesini çağırır gibi şen
Şakrak…
Tarladan mevsim güzellerini toplarcasına kızdan kadına
Kadından öteki kadına geze gide
Orda fener
Ötesinde değirmen
Kasım/24
Kayıt Tarihi : 30.11.2024 15:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!