ben aldım iç sesimi bi kenara bıraktım
bir ormanın gizine yürüdüm
biz artık
birbirimize bir şey demeyelim
konuşursak bileceğiz
konuşursan bileceğim
içimizde birbirimize yer kalmadığını
bende aldım iç sesimi bi ormana bıraktım
ben bir sokağın ortasına baktım
sokağın ortasına asılı paslanıp duran pencere gibi
müzik ve ruh hepsi kayboluyoru kalabalıkların telaşında
çok baktım
bir çocuk ayakkabısını bağlıyordu sokağa inmek için
bir kadın saatine bakıyordu bir an önce gitmek için
bu sokak denize inmiyordu artık
yağmurluydu bu şehir
hüzünlü müydü bu şehir
ne bulsa yutan
bende gözlerimi sokağın ortasına bıraktım
bitmeyen gitme istekleri ile
elim ayağım durmadan onu arıyordu
inan ki ayağımda ayakkabıyı
sırtımda güneşi bile hissetmiyordum
öylesine kayboluyorlar benden
acemice sağa sola çarpıp geri dönüyorlar
bende aldım elimi kolumu çaresizce bağladım
ellerim ayaklarım kesilesi ce
sanki elektrik arızası
sanki kontak arızası
sanki yürek sızısı
yapıp yapamayacaklarımın arasında yapabildiklerim vardı
yaptıklarımın arasında ise birdaha asla yapmayacaklarım var
yağmurlardan bulutlardan anılardan kalbimi yönetmeyi öğrenememiştim
aklım bir defa inanıyorsa o na
kalbim bin defa kanıyordu
ben onda kendi sonumu görüyor biliyorum artık
zaten alıngan bir çocuktur kalbim
bundan böyle öpse de ağrıtır
dokunsa da incitir
hatırlayınca anladım
ne çok şey unutur olmuşum
ne çok şey varmış hayatımda
ve ne çok şey yokmuş hayatımda
bakınca anladım
senin
sonsuza kadar bekletebileceğin bir kalbim yok ki benim
ölüp giderim şurda en fazla üç beşgün sonra
kendine sen durmadan masallar uydurma
sokak ortasına asılı paslanıp duran bir pencere gibiyim
bir gökyüzü içini bana ne diye açsın
bende aldım iç sesimi bir kenara bıraktım
Kayıt Tarihi : 24.2.2023 13:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!