Takribi.
Ne zaman seversin beni?
Bak eskidi de annemin elleri, öpsen mi artık ?
Annem, her yoksun şiirde baş yapıt.
El falı öğrendim bugün, avuç içlerini ayyuka çıkaracak meziyetler sergiliyorum.
Kah Avrupa'dan, kah Afrika'dan kadınlara, emsalsiz meydanlar okuyorum.
Merhaba Meryem.
Sana Fars lügatımla sarılıyorum, "benden sana zarar gelmez."
Siyahilerden bu yana yürüdüğün yollarda hâlâ bileklerin ne denli beyaz?
Bak oğlun da büyüdü, koca adam oldu, sakın ha tasalanma, layıktır babasına.
Öyle ki, öldü dense dahi koca bir kavmin boynunda çarmıh kere asılıyor.
Hanne, anlatmadı mı sana Yusuf'un gömleğinin arkasından yırtılmasını, bilmedin mi Sabbah'ın Alamut'u üç paraya akıl ekleyip almasını, tarih kaybedenleri anmayacak Meryem.
Şimdi Cibril nefesli bir rüzgarla gözlerim perdeli,
göğüs kafesimi içeriden kuşlar,
dışarıdan filler darp ediyor!
Öyle ki, Behzat amirin sorgu odasında, yüzüme vuran ışığı elimle itmeye kalkmış da, hayaletin tokadıyla önümdeki kasten adam öldürmek suçunu, sorgusuz imzalamış gibi bir his.
İlk gelişim de değil dünyaya,
Reankarne notlarımı temyize çekiyorum çamaşırdan suyla,
Allah'ım o büyük putu en çok ben besledim,
Mihrimah'a neşe diye iki martı şişledim,
Payidar tanımaz beni,
Belki Ali tükürür yüzüme güleni,
Ben karımın ayağını öpemem, dudağım uçuk olur. Şayet hiç bir şey olmasa bu annemin gönlünde karaya oturur. Annemin gönül koyduğu terazide hangi payitaht toprağı can bulur? Annemin serçe parmağına çarpmamışken dudağım, cenneti göremem ikinci annemin eteklerinde. Bundan böyledir, ferman yazıla; dudağım yalnız kızımın ayağının altına pelesenk ola. Ben öpemem karımın cennetini, bir çocuklu nasırsız sıcak iklimlerde. Öpersem ben yalnız, kızımın ayak baş parmağından bir silsile öperim. Bilirim ki annemin 5 hektarlık cennetinden doğmuş çocuk ben ve karımın bir avuçluk cennetine henüz katılmış yaren. Şayet öpersem kızımın ayağını, bu genler yoluyla ulaşan bir neslin cennete dokunuşu olur. Ben öpersem soyumun henüz doğmuş hamurunu, bu fabrikadaki un çuvallarını öpmeye denktir. Gözüm değmedi ise Resulullah'ın gözüne; Rabb bilir ya, belki dudağım değer Uhud'da kanayan bir dize..
Sen sevdamızı beş paralık edince
dolar kuruna takılan gözlerimdendir
kalbini ıskaladım
kalbini ıskaladım
kalbini ıskalamak şöyle dursun,
kalbini vurmak,
Bak Marla,
Bu Karlofça anlaşması olamaz,
Zaten,
O elindeki de kalem değil,
İçi barut dolu bir metalle ancak tenimi delersin;
Öğrenemedin mi daha,
Şeytan tırnakları tünedi parmak uçlarıma,
avuç açamıyorum gök'yüzüne.
Bohçası elinde, eğreti gelin mektupları alıyorum sık sık, yarın.
Bilek kesmenin vebalini okudum dün gece, adına akrostij olmayan şiirler yazıyorum gün-gece.
Babamın ölmesinden de sıkıldım, Babamı her gün öldürmekten de.
Babamı öldürdüğüm her gün; onu öldürdüğüm yerleri öpmekten de sıkıldım.
Fakat her öptüğüm yerde annemi görmekten hiç sıkılmadım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!